Sınır olmasına gerek yok.
Artık savaşlar, uçaklarla füzelerle İHA SİHA'larla, savunma sistemleriyle ve istihbari bilgilerle yapılıyor.
Peki, "Uçağın kanadını mı yiyeceğiz", "Jet motoru tarlamızı mı sulayacak", "İHA-SİHA yapmak saman ithalatını mı durduracak", "S400'leri neden alıyoruz, bize kim saldıracak!.." diyen ahmaklar bundan bir ders çıkartmış mıdır..
Savunma sanayii üretimimizde yerlilik oranı yüzde 85'lere yükselmiş.
Türkiye savaş uçağı, jet motoru, helikopter, savaş gemisi, tank, helikopter, füze, İHA-SİHA, radar sistemleri vesaire üretiyor. (Tek tek marka, model ve detay yazmaya kalksak bu köşeye sığmaz.)
Avrupa dahil tüm dünyaya ihraç ettiğimiz, son teknolojiyle donatılmış (bazılarına yeni konsept getirilmiş) ürünlerden söz ediyoruz. Uçak, füze, savaş gemisi, İHA-SİHA gibi...
Bunun bir beka meselesi olduğu çok açık değil mi
Erdoğan'ın ülke bağımsızlığı-egemenliği için vermiş olduğu mücadelenin sonucunda bunları başardık. "Erdoğan gitsin de ne olursa olsun" diyen müstemleke çocuklarına rağmen!..
İslam ve Osmanlı düşmanlığı yaparak "gelişeceğini", "çağdaş" ve "modern" olacağını sanan "cumhuriyetçi", "Kemalist", "süper laik" kesim ve partisi CHP'ye hadi anlatın bunu.
Anlatamazsınız. Kör ideolojik saplantıyla muhalefet yaptığını sanan güruhun hiçbir şeyi görme şansı yok.
İbn-i Sina'nın dediği gibi; "Hiç kimse görmek istemeyen biri kadar kör olamaz"
Bebek katili Netanyahu İran'a saldırmadan 1 gün önce şöyle demişti;
"Osmanlı İmparatorluğu'nun yakın zamanda geri döneceğini düşünmüyorum, dönmeyecek!"
Ne kadar ilginç değil mi.. İçimizdeki devrimci, cumhuriyetçi, süper laik Kemalistler de bu hedefte ortaklaşıyorlar. Hatta kendilerince "Osmanlıya dönmeme" mücadelesi veriyorlar. ABD'den İngiliz'den emperyalistlerden destek istiyorlar.
Defaatle söyledik.
Ortadoğu'daki savaşsavaşlar (Haçlı Seferlerinden itibaren) jeo-politik değil, teo-politiktir.