'Kalkan' yerken İngiliz'le ne konuştunuz!

İBB gırtlağa kadar borçlu. Ortada para yok, hizmet de yok. (18 kreş ve üç beş "ücretli aşevi" var, yersen!..)

Derken, yolsuzluk, irtikap, ihaleye fesat, sahtecilik, rüşvet..vs, suçlamaları ile tutuklanan eski İBB Başkanı İmamoğlu hakkında casusluk soruşturması başlatıldı.

İBB'ye yönelik yolsuzluk davasının İstanbul ile sınırlı olmadığı, "İmamoğlu suç örgütü" soruşturmasının ülke sınırları dışına kadar uzandığı iddia ediliyordu ya.., varmış bi' bağlantı!..

Haber şu;

"İmamoğlu'nun eski ekibinde yer alan Hüseyin Gün ve Necati Özkan'ın, "Wickr" adlı kriptolu haberleşme uygulaması üzerinden gizli görüşmeler yaptığı, İngiliz istihbaratı MI6 ile bağlantılı Hüseyin Gün'ün itirafçı olduğu, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlandığı iddia ediliyor."

Gün'ün 2019 yerel seçimlerinde Eko'nun danışmanı Necati Özkan ve gazeteci Merdan Yanardağ'la casusluk faaliyetleri çerçevesinde ilişki içerisinde olduğu da soruşturmada yer alıyor.

Ayrıca 'İstanbul Senin' uygulaması ile toplanan kişisel verilerin yabancı devletlerin eline geçtiği (satıldığı) belirtiliyor.

Ulan her silkelediğinde yeni bi'şeyler dökülüyor!

Ha bi'de size; "Ey İngiliz dost 'Eko-sistem'e sahip çıkın , terk edilmişlik hissine kapılıyoruz" dediğinizi hatırlattığımızda, bize çemkiriyorsunuz.

"Bizi yalnız koma!.." diye İngiliz'e boşuna yalvarmıyormuşsunuz meğer!

Şimdi anlıyoruz.

Yoğun kar yağışıyla birlikte İstanbul'da büyük bir kriz yaşanırken, millet yollarda kalmış perişan bir haldeyken Eko İngiliz elçiyle Rumeli Kavağı'nda "kalkan" yiyordu. (Ve neden "kalkan" yedi!)

Bantlanmış kameralardan sızan tekerlekli valiz görüntülerini hatırlıyoruz.

Hani göstermişlerdi ya, "aha bakın, valizde para yok" diye.

Ne varmıştı içlerinde.. Jammer!..

Valizlerin kaçında para, kaçında jammer var bilinmez.

Ama neden otel.. Belediye binası başta olmak üzere onca resmi kurum binası varken neden otel köşelerinde görüşülür bilinmez.