İnsan değil, 'Belhüm Adal'!..

Yüzlerce yerli ve uluslararası haber kanalı bölgede. Onca gazeteci muhabir canlı yayın yapıyor.

Hapishanelerde uygulanan işkencelerden kalan izleri, ceset kalıntılarını canlı canlı yayınlanıyor.

Bazen onlarca yıl içeride kalmış hürriyetine kavuşan 60-70 yaşındaki esirlerin görüntüleriyle karşılaşıyoruz. Gözyaşlarımızı tutamadığımız anlar oluyor.

Yüzbinden fazla insan kayıp.

Havadan çekilen görüntülerde mezar alanlarında devasa çukurlar tespit ediliyor. Kaç kişinin toplu mezarlara gömüldüğü belli değil.

Esed'in katil sürüsünün Sünni Müslümanları devasa çukurlara iterek toplu halde canlı canlı gömerken çekilen bir çok video görüntüsü izlemiştik. Bugün anlıyoruz ki, o görüntüler Suriye'deki katliamın küçük bir bölümüymüş.

1 milyondan fazla insanı katletti cani soysuz Esed. Yüzbinlercesine işkence etti. Hapishane hücrelerinde ölüme terk edilenlerin sayısı belli değil.

Eşi, anası babası akrabaları..vs, rejim tarafından esir edilmiş ya da katledilmiş, geride kalanları kurtarmak için bize sığınmış, kucağında çocuğu ile sınırımıza kapımıza gelmiş Suriyeli aileler gördüm. Ya kamplarda ya da tek gözlü odalarda ziyaret ettim.

Suriye'de yaşanan vahşetin hala algı olduğunu düşünen yoktur.

Varsa eğer, beyni dumura uğramış kıt kafalı ahmaktır. Ahmak değilse kör ideolojik saplantı ile insanlığını kaybetmiş soysuz, vicdansız ve dahi alçaktır...

'Suriyeliler defolsun' deyip faşizm pompalayan vicdan yoksunu güruhu unutmadık.

Akla hayale gelmeyecek bir çok yalanla dolanla en aşağılık siyasi propagandalarla kin ve nefret kusan canî ruhlu faşist siyasetçiler gördük.

Bodrum'da oturduğu villada hayatı boyunca tek bir Suriyeli görmemiş gazeteci kılıklı faşist züppeler köşelerinden kin ve nefret kustu.

Biz Suriyeli muhacirlere ensarlık ettik. Mazlumun yanında durmaya gayret ettik.

Onlar nefret kustu. Zira gaddarlık ruhlarına işlemiş haysiyet yoksunu güruhta insaf yoktu.