Sığınmacılar ve özellikle de Suriyeliler üzerinden kaos ortamı oluşturma çabaları devam ediyor.

Etki ajanları sokakta çatışmalar çıkarmak için yine devrede.

'Suriyeli şuraya saldırdı. Sığınmacılar vatandaşımızı darp etti' gibi haberlerle çatışmayı körüklemeye çalışan medya operasyonlarına şahit olduk.

En önemlisi de bu haberlerin çoğu yalandı.

Bu tür haberlerin neredeyse tamamında "darp edenin, saldıranın ya da suç işleyenin" Türk vatandaşı olduğu ortaya çıktı.

Bu yalan haberleri yapan o sefil medya gruplarının yüzü kızarmadı. Aşağılık yalanlarla ateşi körükleyen sosyal medya hesapları bedel ödemediler.

Ahlaksızca yalan söylemeye devam ettiler.

Öyle gaddarlaştılar ki, 9 aylık hamile olan Suriyeli bir anneye tecavüz ettikten sonra 10 aylık çocuğu ile birlikte öldürenlerin 2 Türk vatandaşı olduğu ortaya çıkınca sus pus oldular...

'Irkçılık pompalayan, faşist söylemlerle nefret kusan o aşağılık (güya muhalif) medya kafasını kuma gömdü.

Irkçılık ve faşizm temelinde siyaset yapan parti ve siyasetçiler de kaos ortamı oluşturmak için eşzamanlı ırkçı propagandaya başladılar.

Hepsinin tasması emperyalistlerin küresel çetesinin elinde.

Geçtiğimiz günlerde Kayseri'de yaşananlar da bu minvaldedir.

Güvenlik kaynakları olayı şöyle özetledi:

"Kayseri'de Suriyeli bir kişinin, Suriye uyruklu çocuğa cinsel istismarda bulunduğu iddiaları üzerine önce Kayseri'de ve bazı illerde başlayan olaylar Suriye'nin kuzeyinde de etkisini göstermiştir.

Türkiye'de provokatörlerin Suriyelilere yönelik düzenlediği eylemlere karşı olarak, Suriye'nin kuzeyinde de Türk güçlerinin kontrolü altındaki bölgelerde karışıklıklar meydana gelmiştir.

Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), İçişleri Bakanlığı ve Emniyet güçleri hem Türkiye içinde hem de Suriye'nin kuzeyinde eşgüdüm halinde yaşanan olayları takip etmiş ve gerekli müdahaleleri yapmıştır."

Suriye ve Irak'ta yaptığımız operasyonlarla emperyalistlerin, küresel çetenin Ortadoğu'daki oyunlarını bozduk.