Ülke tarihinin en büyük "yolsuzluk" davası kapsamında suç örgütü lideri şüphelisi olarak tutuklanmış, CHP'li Belediye Başkanı Eko... Diploması çakma!..

Zeus'un oğlu olsa "bu, siyasi bir davadır" diyerek yırtamaz!.. İddiaların yüzde 1'inin doğru olması bile Eko'nun siyaset çöplüğünde yerini alması için yeterli.

Kurultay şaibeli, genel başkan eğreti..,

Bu saatten sonra saklanacak ne kaldı ki

Mustafa Kemal'in askerleriyiz, cumhuriyetin temel değerleri.., falan filanla idare edilecek durumda değil CHP...

"Uçan-yürüyen mürekkebe" inanan kitlenin bile CHP'ye inanması zor artık.

Bu gidişle birkaç ay içerisinde (paralı örgüt elemanlarınız dışında) meydanlara toplayacak insan bulamayacaksınız.

Demem o ki, burdan dönmez Özgür Özel!..

Kaçınılmaz son belli. Tekrar ediyorum. Eko uğruna yakmayın partiyi. Çıkın hep beraber itirafçı olun!

"Evet yolsuzluk yaptık, ama sorun bakalım neden yaptık!.." deyin.

Sonra da açıklayın. "Mustafa Kemal", "çağdaşlık", "aydınlanmacılık", "laiklik", "rakı".., zart ve de zurt için yaptık!.." deyin. (İnanın işe yarar)

Deyin ki, yüzde 20-25'lik kitleyi muhafaza edebilesiniz!

Ama duruşmalar başlamadan önce yapın.

Aksi taktirde Bay Kemal'li günleri çook ararsınız!..

HADİ GÖRELİM LAİK-ATAK TİTREYİŞİNİZİ!

Erdoğan, Türkiye Gençlik Vakfı'nın (TÜGVA) düzenlediği Yaz Okulları Final Programı'nda gençlere hitap etti. Coşkulu gençlerin tekbir getirmesi, Cumhuriyet'i rahatsız etti.

"Etkinlikte çocuklara tekbir getirttiler" diyor Cumhuriyet.

Çok şaşırmadık. Her zamanki "laik atak" nöbeti geçirmişler. (Cumhuriyet'in "laik atak" nöbetlerinin sebebi İslam'dır. Diğer dinler ve inançlar sorun olmaz.)

"Tekbir" sevmezler. Yoksa oradaki gençler hep beraber içsel dinginlik için "Ohmm, ohmnnn!.." diyerek laik laik yoga yapsalardı sorun yoktu!