Evet tarlalarımızı acayip sürmüşler. Ve o tarlaların ürünü olan GDO'lu bir nesil var...

Kültürü inancı resetlenmiş, geçmişinden koparılmış, genetiği 'çağdaşlık-batılılık' safsatasıyla yeniden kodlanmış bir nesil. Kendini ilerici aydınlanmış gelişmiş ve de muteber insan sanan yobaz, gerici, örümcek beyinli bir güruh...

Çok başlıklı derin bir mevzu. Girsek çıkamayız, yerimiz dar yazamayız. Biz en iyisi güncel mevzu ile devam edelim...

Gazze'de devam eden soykırıma karşı tüm dünyaya seslendik. İnsanlık adına. Ölen bebeklerin kadınların masumların mazlumların sesi olmak için bir araya geldik. İstanbul'daki "Şehitlerimize Rahmet, Filistin'e Destek, İsrail'e Lanet" yürüyüşüne on binlerce insan katıldı.

O yürüyüşe katılan bir vatandaş elinde taşıdığı "Kelime-i Tevhid" yazılı bayrakla evine dönerken oğlu yaşında bir kişi tarafından yumruklu saldırıya uğradı.

Efendim o (saldırganın kendisi) Türk'müş! Böyle Arap seviciliği yapılamazmış. O yüzden yumruklamış.

Neden yahu..

Türk Müslüman olamaz mı!

Kelime-i Tevhid bayrağını taşıyan Müslüman Türk, Arap sevicisi mi olur!

O adamın elindeki bayrağın Hilafet Bayrağı olduğunu da bilmiyor. Şiddete teröre yöneliyor. Babası yaşındaki adama yumrukluyor. Edepsizliğin saygısızlığın ahlaksızlığın dibi!

Arap sevicilik diye mabatlarından bi'şey uydurdular. Bu nedir diye kimse de sormuyor..

Özdeştirdikleri şey İslam ve Arap...

Irkçılar faşistler, ama sadece Araplara karşı.

Kökten laikler ama sadece İslam'a karşı...

Riyad'daki provokasyon da aynı minvaldedir. Zihniyet aynıdır. Son yazımda bahsetmiştim. Bir Batı ülkesinde olsaydı, imzaladıkları protokole rağmen son dakikada; "Atatürk tişörtü giyip pankart asacağız" diye tutturmazlardı. Çünkü onlar vakti zamanında ülkemizi işgal eden İngiliz, Fransız, İtalyanlardı. Ülkemizi işgal ettikleri için onlara had bildirmeye hiç gerek yoktu!.. Ne de olsa işgal ettikleri "laik olmayan" Osmanlıydı. Olabilirdi yani!