İngiltere, Kanada ve Avustralya'dan sonra, "Fransa", "Portekiz", Belçika", "Lüksemburg".., ila ahiri... devletler de Filistin Devleti'ni resmi olarak tanıdıklarını ilan etti.
Velhasıl Filistin Devleti'ni tanıyan Birleşmiş Milletler üyesi ülkelerin sayısı, (dün itibarıyla) 157'ye yükseldi.
Dünyanın gözü önünde canlı canlı yaşanan soykırıma dünya kamuoyunun tepkisi, ölmeyen insanlık ve küresel vicdan...
Neresinden bakarsanız bakın.., bu, çok önemli bir gelişme. Siyonistler soykırıma devam ederken, uluslararası kamuoyunda "iki devletli çözüm" beklentisi güçleniyor. Katil Netanyahu günbegün daha çok köşeye sıkışıyor.
Filistin Devleti'nin tanınması demek, Filistin'in uluslararası kurumlarda daha güçlü hukuki mücadele verebilmesi ve hatta jeopolitik çıkarlarını savunabilmesi demek.
Diplomatik, siyasi ve askeri ilişkiler demek. Uluslararası yatırım demek, Siyonist İsrail saldırılarının engellenmesi demek.
BM üyesi 157 ülkenin Filistin Devleti'ni resmen tanıdığını ilan etmesi her bakımdan çok kıymetli.
Erdoğan geçen ay "Al Jazeera" için bir makale kaleme almıştı.
Makalenin başlığı "İnsanlığın vicdanı Gazze'de sınanıyor" idi...
Önceki gün BM'deki Filistin özel oturumunda şöyle dedi Erdoğan;
"Filistin davası artık dünyaya mal olmuştur!"
Evet, aynen öyle olmuştur.
Buradan dönüş yok. En yüksek perdeden insanlığın vicdanına seslenen, Gazze'de yaşanan soykırımı her platformda dünya kamuoyuna taşıyan, 'daha adil bir dünya mümkündür', 'dünya 5'ten büyüktür' diyen Başkan Erdoğan'a selam olsun.
CHP İÇİN KÜÇÜK, İNSANLIK İÇİN BÜYÜK USULSÜZLÜK!