Cumhurbaşkanı adaylık sürecine resmen bugün başladık" diyor Özgür Özel...

Adayı kendisi, parti meclisi, kurmaylar falan değil, partililer yani bizzat CHP üyeleri belirleyecekmiş. ("1 milyon 600 bin üye" demiş. Ocak 2025 itibarıyla CHP üye sayısı "1 milyon 532 bin"... Olsun, CHP'de o kadar yuvarlama olur!)

Seçim takvimini 2025'e göre ayarlamışlar. 2025'te sandık gelecekmiş. O sebepten partililer adayı en yakın zamanda belirleyecekmiş...

Ya bizim aklımız kıt, anlamıyoruz.

Ya da bu CHP'nin kabloları ters bağlanmış!

Seçim varken, tarih belliyken adayı son dakikaya kadar belirleyemiyorlar.

Ulan ortada seçim yok, "aday belirleyeceğiz" diyorlar!

Hani 'son genel seçimde yaşadıkları tecrübeden (hezimetten) ders çıkarmış olabilirler' diyeceğim ama o da mümkün değil. Zira CHP'nin herhangi bir şeyden ders çıkarma gibi bir hasleti yok...

Bu sefer adaylık kavgası çok erken başladı ve çok büyüyecek gibi duruyor.

İki isim var.

Eko ve Yavaş. İkisi de cumhurbaşkanı yardımcıları olacaklardı, olamadılar. (Aralarında kalacaktı olmadı, içlerinde kaldı!..)

Özgür Özel'i delege marifetiyle koltuğa oturtan Eko.

Genel Başkan'ın ipleri Eko'nun elinde. Yamuk yapma şansı yok. Ama CHP'nin kurmayları ve dahi medyası Eko'dan hazzetmiyor. Sürekli anketlerde Mansur Yavaş'ın önde olduğu haberini yapıyorlar.

Eko ise ne pahasına olursa olsun aday olmak istiyor.

Daha dün Eko şöyle dedi; "İstanbul'da başlayan kıvılcım çok büyüyecek ve bütün milletimizi aydınlatacak."

Yani diyor ki, 'aday benim'!

Peki Mansur Yavaş ne diyor

"Son 50 ankete baktığınız zaman, hemen hemen hepsinde hem başarı oranları açısından hem de kamuoyu yoklamalarında ben birinci çıkıyorum."

Peki Özgür Özel ne diyordu;

"Şu anda takımda iki forvet var. Biri Mansur Yavaş, diğeri Ekrem İmamoğlu. Maçın son dakikasında bir penaltı kazanıldığında teknik direktör, 'Bırakın ben atacağım' demez. En formda oyuncusuna attırır."