İlk günden beri herkes aynı espriyi yapıyor; "CHP'nin içine ettiler!"

Yazı günüme denk gelseydi muhtemelen ben de aynı cümleyi yazımın başlığı yapardım. Ama çok kullanıldı ve intihal sevmiyorum. Demirel'in en önemli siyasi özlü sözlerinden biri olan; "dün dündür bugün bugündür" gibi, "CHP'nin içine sıçtılar" da ileride halka mal olmuş bir "özdeyiş" olabilir. (Demirel olsaydı ne derdi acaba.. "binaenaleyh, sıçmakla partiler kirlenmez!" mi!..)

Velhasıl durum şu. CHP İstanbul İl Başkanlığı'na bir grup partili gece saatlerinde gizlice sızmış. Binaya yangın merdivenlerinden girmişler. Gürsel Tekin ve yardımcısı Zeki Şen'in odasına giren şahıslar makam koltukları ve masalara "dışkı ve idrarlarını" yapmışlar.

Oha!.., eyleme bak!.. O nasıl mesajdır öyle

"Sizin yapacağınız işin içine sıçarız..," mı demek istemişler

CHP'ye dışkılı saldırı olayının ardından Gürsel Tekin ve Çağrı Heyeti üyeleri, emniyete gidip şikayetçi olmuş. Olay öyle ortaya çıkmış.

İyi yapmışlar. Zira saldırganlar arkalarında/n; 'iz' (dışkı) bırakmışlar. Hem de masa ve koltuk gibi çok görünür yerlere! Delil olarak DNA örneği var yani. Tek mesele; partililerden tek tek gaita (dışkı) numunesi toplayıp DNA karşılaştırması yapabilmek! (O kadar moku toplamak da zor iş ha!..)

Gürsel Tekin yaşadıkları olumsuzlukların daha önce de olduğunu ancak "kol kırılır, yen içinde kalır" anlayışıyla meseleyi çözmeye çalıştıklarını söylemiş. Ama "Bardağı taşıran çok çirkin meseleler olunca şikayetçi olduk" demiş.

"Bardağı taşıran çok çirkin meseleler olunca" diyor.