Şüphelenmeye başladım. Özgür Özel kendini cidden CHP'nin Genel Başkanı zannediyor galiba. Ortağı DEM Eş Başkanı bile söylemişti kendisine CHP'deki pozisyonunu. "Size eş başkan diyesim var" diyerek hatırlatmıştı...

Kendini fazla kaptırmış zahir. Yahu sen tek başkan değil, bir eş başkansın ve bir eşin var!

Eskiden Eko'ydu, şimdi sırf ego oldu üstelik. Havan kime

761, yani toplam delege sayısının yarıdan fazlası; "Bay Kemal yeniden genel başkan olsun" diye imza koymuş. Ama Bay Kemal kaybetmiş!.. Nasıl olmuş da o imzalar sandığa giderken havada 'değişmiş' ve sen koltuğa oturmuşsun

Tabii ki Eş Başkan Eko sayesinde.

Sen kerametin kendinde olduğunu mu zannettin..

Bay Kemal'i devirme planları yaptığınız "Zoom" toplantılarının başkanı Eko değil miydi..

"Haberim yoktu" deme sakın. Hepiniz oradaydınız. (Uzaylı Engin abin de oradaydı. Hatırlamıyorsan ona sor!..)

İddia o ki, İstanbul'da kendi belirlediği isimlerin aday olmasını istemiş İmamoğlu. Yetmemiş diğer bazı iller için de aday isimlerini iletmiş genel merkeze. Özel de kızmış; 'Gel o zaman buraya sen otur' demiş. Bunun üzerine İmamoğlu, Özel'in yüzüne telefonu kapatmış...

CHP'de 'Eş Başkanlık' yönetim biçimi henüz yeni tabii. Daha alışamadılar. Bu konuda ortakları DEM yardımcı olmalı.

Eş Başkanlar eşit yetkilere sahip parti yöneticileridir.

Ortak karar verirler. Adayların yarısını İmamoğlu, diğer yarısını Özel belirler. Böylece sorun kalmaz.

Ve burada asıl mesele aday, yetki falan da değildir.

İmamoğlu seçimi kaybedeceğini biliyor. (Bunu Özel de biliyor.)

Boşa çıkan İmamoğlu seçimden hemen sonra 'mekanın sahibi geldi' deyip emanetçi koyduğu Özel'den koltuğu kendisine teslim etmesini isteyecek. Özel'in tavşan aday olduğunu hatırlatacak.