AK Parti Seçim Beyannamesi Tanıtım Toplantısı'na katıldık.

8 maddelik bir beyanname. Her maddesi bir çok alt başlığı barındırıyor. Yaklaşık 120 sayfalık bir kitapçık. Tez çalışması gibi. Oku oku bitmez...

İşte bunlar hep AK Parti yüzünden!..

Eskiden yoktu böyle şeyler.

Bizim gençliğimizde "belediyeden beklediğiniz hizmetler nelerdir diye sorulduğunda, "suyumuz aksın, çöplerimiz toplansın, yollarımız yapılsın" şeklinde cevap alırdınız. (Gençliğimizde derken "Sultan Palamut" devrinden söz etmiyoruz. 80'ler ve 90'ların başı...)

Adaylar da partiler de zaten bunların sözünü verirdi.

Lakin ne doğru dürüst suyumuz akardı, ne çöplerimiz toplanırdı, ne de yollar yapılırdı.

Apartmanların önlerinde paspasın yanında betona çakılmış demir plakalar vardı. Binaya girmeden önce ayakkabının altına yapışmış çamur tabakasını sıyırmak için kullanılırdı.

Hiçbirimiz neden İstanbul sokaklarında bu kadar çamur var diye sormazdık. Yağmurun tabii sonucuydu çamur.

Çöpümüz alınıyorsa, evde su akıyorsa mutluyduk netekim!

Bir de mavi kartın varsa, değme keyfine!..

Daha birçok hasleti vardı "insan odaksız" belediyeciliğin. Yazarsak buraya sığdıramayız.

Bütün bunlar Erdoğan'ın 1994'te İstanbul Belediye Başkanı olmasıyla değişti.

Çözülmez denilen birçok sorunu çözmekle kalmadı. Belediyeciliğin sadece su, çöp, yol, köprü vesaireden ibaret olmadığını gösterdi.

Sosyal belediyecilik diye bi'şey varmış meğer.

Aklımızın ucundan dahi geçmeyecek belediye hizmetleriyle tanıştık.

Tanıştık ve alıştık!..

Erdoğan'la başladı AK Parti belediyeciliğinin hikayesi ve tüm Türkiye'ye yayıldı.