33 yaşında genç bir kadını bir mikrofona söylediği sözlerden dolayı kınayabilirsiniz, eleştirebilirsiniz, görüşlerine katılmayabilirsiniz. Ama tutup da burada haksız, hukuksuz yere hapsedemezsiniz" diyor Özgür Eş Başkan.

Ne güzel yahu. Hakkı hukuku kafana göre belirliyorsun!..

TCK 299 diyor ki, "Cumhurbaşkanına hakaret eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır"

"Haksız hukuksuz" deyip hukuku tanımamak!.. Oluyor mu öyle Özgür Eş Başkan..

O zaman önce TCK 299'a itiraz edin. Kanunu değiştirme teklifi sunun, demokrasi için çalışın. Meclis'te işiniz bu değil mi.. "Cumhurbaşkanı ve makamını" tüm kamu görevlilerinin de dahil olduğu herkes için TCK md.125'de düzenlenmiş "genel hakaret suçu" kapsamına alın. Böylece mikrofona konuşan o genç kadın gibi herkes mevcut cumhurbaşkanı ve tabii ki önceki cumhurbaşkanlarına ve makamlarına rahat hakaret edebilsin.

Öyle de olmaz di'me!..

Hadi öyle bir değişikliğe maçanız yemiyor diyelim.

Dilruba ben dahil, halkın yarıdan fazlasına hakaret etti. Hukuki bir karşılığı olmayacak mı..

Erdoğan'a oy verenlere; 'beyni emcüklenmiş geri zekalılarsınız' dedi.

Oy verenlerden biri de benim yahu!..

Bana niye 'geri zekalısın' diyor..

Dilruba'yı tanımam etmem. Benim beynimi kim emcüklemiş!..

Bunların akıl hocaları (tarafsız Kemalist CHP'li gazeteciler) AK Parti'ye oy verenlere; 'göbeğini kaşıyan adam', 'bidon kafalılar' falan derken de itiraz etmiyordunuz. Tam tersine tapıyordunuz onlara Özgür Eş.

Bugün çıtayı yükseltip; "beyni emcüklenmiş geri zekalılar" diyerek halkın yarıdan fazlasına hakaret eden Dilruba'ya sahip çıktınız.