Önce bir hatırlayalım.
Ortada seçim yokken, seçimle ilgili hiçbir tarih belli değilken Eko'yu cumhurbaşkanı adayı ilan ettiler.
Cumhuriyet tarihimizin en büyük yolsuzluk davasının gelmekte olduğunu biliyorlardı ve güya Eko'nun ardını sağlama alacaklardı! O yüzden CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Eko'dur dediler. Evet saçmalık, hokkabazlık ama yaptılar bunu. (Yoksa 'kepazelik' mi demeliyim..)
Yani "irtikap", "rüşvet", "nitelikli dolandırıcılık", "ihaleye fesat" vesaire suçlarından yürütülen soruşturma kapsamında "suç örgütü yöneticisi" olarak en kuvvetli şüpheli de olsa Ekrem İmamoğlu'na dokunulamayacaktı. "Ne.. CHP'nin cumhurbaşkanı adayı mı.. O zaman tutuklanamaz, tutuklanması teklif dahi edilemez. Hatta akıldan bile geçirilemez!.." demeliydi savcı ve hakimler
CHP'ye göre öyle olmalıydı. Ama öyle olmadı.
Kasetle gelenin kumpasla gönderildiği ilkeli kutsal parti CHP'nin gölge başkanı içeride. Ve CHP'de işler hiç iyi gitmiyor.
***CHP medyası bile artık CHP'yi ve Eko'yu savunmakta zorlanıyor. CHP tabanında İBB yolsuzluk soruşturmasındaki rahatsızlık günbegün artıyor. Ve hepsi biliyor ki bu işin sonu CHP için felaket olacak. CHP medyası anketlerle "yıkılmadık ayaktayız" mesajı vermeye çalışıyor.
Aylar önce CHP'nin oylarını 50-60 bandında gösteren anket sonuçları yayınlıyorlardı. Özel de meydanlarda eze eze geliyoruz diye bağırıp çağırıyordu. Hatta bir kanalda "böyle giderse yüzde 60-70'e çıkar oyumuz, o zaman sistemi de değiştiririz" dedi.