Yağmur yağar sel olur.., otobüs yanar kül olur.., çöpler toplanmaz sokaklar çöplük olur.., 'hatırlamıyorum' der projeleri unutur.., elini attığı her şey kurur.., 'asansör' 'yürüyen merdiven' 'trafik' ne varsa durur.., yetişmeyecek proje bulur.., İstanbul dışında her yerde bulunur!..
Velhasıl Eko'nun 'nimet nimet' dediği İstanbul'da yaşamak, eziyet olur...
Vaat ettiği hiçbir şeyi yerine getirmemiş ama bir sürü kreş yapmış.
Heykel ve konser dışında bi'şey yapmış neticede. Belediyecilik adına küçük ama CHP için büyük bir adım.
Takdire şayan.
'150 tane yaptık' demiş ama aslında 90 civarında kreş tamamlanmış
E CHP bu.., o kadarcık sallama olacak!..
Az değil, 100 kreş!.. Birkaç konserden feragat etmiştir İBB... Yıllık 'Eko ajans piar' masraflarından da kısılmış olabilir! Belki de üç beş heykelden vazgeçildi!
Ama yine olmadı...
2019'dan beri hiçbir şey yapmayıp 'engelleniyoruz' diye feryat figan eyleyen Eko 'kreşlerime dokanma' diye bağırıyor.
Kanun şöyle diyor; "Kreşler okul öncesi eğitim kurumlarının programında yer alan eğitim-öğretim faaliyetlerinde bulunamaz. Yani anaokulu veya anasınıfı gibi faaliyet gösteremez."
Bakanlık sahada inceleme yaparken 'kreş' adı altında açılan bazı yerlerde anaokulu gibi "eğitim-öğretim faaliyetlerinde bulunulduğunu tespit etmiş...
Ve bunu İBB'ye bildirmiş...
N'apacaktı Milli Eğitim Bakanlığı.. "CHP 40 yılda bir bi'şey yapmış, bırakalım (kanunsuz bir şekilde) kreşlerde ne yaparlarsa yapsınlar" mı diyecekti
Koltuğu korumaya odaklanan Özgür Özel bakanlığa sallıyor. 'Kreşe dokunursanız millet sizi affetmez' diyor...
İstanbul'u batıran koltuk peşinde koşan Eko, Don Kişot misali meydan okuyor ; "Senin yazın vız gelir tırıs çıkar, hadi gel de kapat. Gel 150 tane kreşi kapat bakalım. Cesaretin varsa bekliyorum"