Müthiş bir geri dönüş!

Tam da tarihe geçecek bir maç izledik dün akşam. Fenerbahçe kalşa göz arasında peşpeşe iki gol yedi, hem de maçın hemen başında. Yetmedi bir tane daha yedi ve maalesef soyunma odasına 3 gol yemiş ve tek gol atmış olan taraf olarak gitti. Rennes'e topa sahip olmakta, korner atmakta üstünlük sağladı sarı lacivertliler, ama rakibin çektiği 4 bilemedin 5 şutun 3 tanesi gol oldu ilk yarıda. Kabul edelimki ilk yarıda kalitesine yakışan bir futbol oynayamadı, bir türlü istediği şekilde organize olamadı Jorge Sesus'un öğrencileri. Dahası, ilk yarıda Osayi Samuel, Crespo ve birazda Attila Szalai dışında kalitesinin karşılığı olan performans segileyen oyuncu görenedik ilk kırkbeş dakikada. Çoğu futbolcu ayaklarında bir ağırlıkla koşuyor gibiyidi adeta. Bence Rennes'in ilk golünden önce İrfan Can'a yapılan net bir faül vardı. Açıkçası Sırp hakem Novak Simoviç ilk yarının tamamında aşırı hoşgörülü davrandı Bruno Gebesio'nun öğrencilerine. Bütün bunlara Lincoln'un savunmanın solundaki vasatı bile bulamayan performansı da eklenince büyük bir düşkırıklığı oluştu Fenerbahçe adına ilk yarıda. İkinci yarıya ilk kırkbeşin aksine iyi başladı Fenerbahçe. Burada hem Sayın Jesus hemde öğrencilerini kutlamasak en hafif deyimiyle ayıp etmiş oluruz. Çünkü oyunu hiç bir bölüm ve aşamasında ve skor ne olursa olsun oyun disiplininden kopmuyor Fenerbahçe.