Trabzonspor geriye düşse de, iki penaltı pozisyonu iptal edilse de, ne evinde ne dışarıda tam bir Karadeniz fırtınası demek zor, olamıyor.

Ne Hatayspor önündeki futbol ne de dışarıdaki maçlar ümit vermiyor.

En kötü durum senaryosunu özetleyen ''mükemmel fırtına!'' nasıl değişir bilemiyorum ama zihinlerdeki "Karadeniz Fırtınası"nın bu kadar kaygılı karakteri sergilemesine akıl erdiremiyorum.

Trabzonspor gibi köklü bir takım bu görüntüyü nasıl verir Veremez, vermemeli! Nerede Güneş enerjisi

Şaşırtan on bir

Anlıyorum. Nwakaeme, Cihan Çanak, Savic ve Malheiro sakattı; Folcarelli'de yetiştirilemedi. Yedeklere, Enis ve Draguş'a gün doğdu diyeceğim ama ne gezer. Mecburiyet sahadaki on biri farklılaştırmış; stoperde Lundstram görev yaparken, sağ bekte Malheiro'nun boşluğunu Ozan Tufan dururken Hüseyin Türkmen'le kapatmaya çalışmak nasıl anlatılır Şaşıyorum. Sol bekte de Arif.

Massanga'dan füze

Hatay adına Lundstram ile Mendy'nin arasından yükselen Görkem gerilerden gelip golü atmaz mı.