İş bilenin kılıç kuşananın, der eskiler.
Ne güzel ifade.
Dün birkaç rektör arkadaşımla konuştum, üstelik hiç biri G.Saraylı değil ama Sacha Boey'in transferinden dolayı ne kadar mutlular bir bilseniz.
''İşte transfer böyle yapılır!'' diye G.Saray yönetimine methiyeler diziyorlar. Nasıl mutlu olmasınlar
Galatasaray öyle bir iş çıkardı ki; üniversitelerde ders diye okutulacak türden. Hem işletme fakültelerinde hem de BESYÖ'lerde. Oku oku, bitmez! Okut okut, keyfine diyecek olmaz.
Nihayetinde transfer yanlışları yüzünden bu ülkede batma noktasına gelen kulüplerimize ilham veren bir gelişme. ''Bul yıldızı kap parayı!''

REKOR 35 MİLYON AVRO
Rakama bakar mısınız
''Boey'in bonservis bedeli; 30 milyon bonusu 5 milyon olmak üzere toplamda 35 milyon Avro!''
Bu bir rekor!
Boey transferi; Süper Lig'den yurt dışına en yüksek bonservis bedeliyle giden futbolcu olarak tarihe geçen rekor.
Say say bitmez. Peki bir sağ beke Almanya'nın en prestijli kulübü bu kadar parayı niye öder
Sebebi belli:
Karekter, yetenek, azim, irade, inanç ve daima gelişime açık olması.
TERİM VE OKAN HOCA
Fatih Terim'in ve Okan Buruk hocaların hakkını teslim etmeliyiz. Niye
Kamerun asıllı Fransız futbolcu Sacha Boey'i sudan ucuza G.Saray'a kazandıran Fatih Hoca'dır. Okan fırsat verip yıldızlaştıran da Okan Hocadır.
Zira, G.Saray'a geldiğinde sezona iyi başlamasına rağmen uyluk kemiğinden sakatlanan Boey'e İspanyol teknik adam Domenec Torrent, performansını beğenmeyip, ''Bundan sağ bek olmaz'' diye rapor veriyor.
İşin en acı yanı ise sarı kırmızılı yönetim o rapora bakarak Boey'i Avusturya kampına götürmüyor.

BOEY ARTIK FUTBOL ELÇİMİZ
Ama karekterinde pes etmek yok 23 yaşındaki Boey'in... Sabrediyor. Azimle yarın forma verilecekmiş de oynayacakmış gibi özel antrenör nezaretine kendini hazır tutuyor.
İşte profesyonellik bu.
Nitekim, Leo Dubois'nın yaşadığı sakatlık ile o şans bulunca bir daha formayı vermiyor.
G.Saray ile 2.5 sezonda 18'i Avrupa kupaları olmak üzere 83 maça çıkıp, 4 gol atıyor ve 1 de Süper Lig şampiyonluğu yaşıyor