Bu kez biz değil IMF diyor: Kârlılığı fazla olanlardan ek vergi alın, dar gelirliye verin

Dünyadaki enflasyonist ortamın Türkiye'ye yansıması ağır oluyor. Fiyat artışları ve pahalılık dar gelirlileri, ücretlileri zorluyor. Bugün üç kuruşa aldığını yarın beş kuruşa almaya çalışanlar, ücretlerinin artırılması için bekliyor. Küçük esnaf ve ücretliler şu anki hayat pahalılığından en fazla etkilenen kesimler olarak dikkat çekiyor.Hükümet düzenleyici olarak devrede. Üzerine düşeni yapıyor. En son 3600 ek gösterge meselesinde 5 milyonu aşkın memur için yeni bir düzenleme yapıldı. Yürürlüğü ise 1 Ocak 2023. Dar gelirliler için de yeni bir paket açıklandı."ZENGİNDEN ALIN FAKİRE VERİN" DEMEKTEN GERİ DURMAYACAĞIZBu köşeyi takip edenler hatırlayacaktır 19 Mayıs 2021'den bu yana "zenginden alın fakire verin" başlığıyla defalarca yazı yazıp önerilerimizi sıraladık.Bu bağlamdaki yazılarımızdan bir kısmında, "Bu dönemde zenginliklerine zenginlik katanlarımız için ek vergi" önerdik Devletin serbest piyasa putunun boynuna ilmeği takması gerektiğine işaret ettik. Temel gıda ve tüketim mallarında tavan fiyat uygulaması gerektiğini söyledik. Fiyat artışlarına mutlaka devlet müdahalesinin gerektiğini belirttik.DAR GELİRLİ VE ÜCRETLİLERİ KORUYAMAZSAK TOPLUMSAL BARIŞ BOZULURHükümetin, dar gelirli ve ücretlileri yani kervanda geride kalma ihtimali olanları korumaya dönük çalışmalarını hep destekledik. Çünkü geride kalma ihtimali olan kesimlerin sorunları çözülemezse iç barışımızın bozulacağını biliyoruz.Bazen de gıdada fahiş fiyat artışlarının önüne geçilebilmesi için "Hal Yasası"nın çıkartılması gerektiğine vurgu yapıp Gerektiğinde gıda ihracatına kota konmasını bile dile getirdik."ZENGİNDEN ALIN FAKİRE VERİN" SÖZÜNDEN EN FAZLA KENDİSİNİ "SOL" OLARAK TANIMLAYAN KESİMLER RAHATSIZ OLDUBu görüşlerimize en fazla itiraz, kendisini "sol" olarak tanımlayan çevrelerden geldi."Varlık vergisi" istediğimiz söylenerek "zenginlerimiz" kışkırtıldı. Tarım ihracatçısının ekmeğiyle oynadığımız öne sürülerek, çiftçilerimiz kışkırtıldı. Sanki lâyüselmiş gibi, serbest piyasa putu kutsanıp, "devletçi" olduğumuz bile söylendi.Evet devletin, piyasaya müdahalesini savunmaya devam edeceğiz. Çünkü böyle bir dünya bunalımda devletler bu müdahaleyi yapmasa "tsunami gelir ve yıkıp geçer" gider. Enkazın en altında belki garibanlar kalır ama en üstünde de "tuzu kurular" kalır."Tuzu kuru" demişken Bu memleketin tuzu kurularının kimler olduğunu görmek istiyorsanız, lütfen İSO'nun ilk 500 listesine bir daha bakın!Siz bakmayın Metropol'ün yönlendirilmiş araştırmasına. Hani diyorlar ya, "Millete sorduk AK Parti zenginlerin partisi" sonucuna ulaştık diye.O zaman sadece İstanbul'da, Esenler ile Bağcılar'daki AK Parti oyu ile Beşiktaş ve Kadıköy'deki CHP oyuna bir bakın yetsin. Bir de o ilçelerde yaşayan vatandaşlarımızın gelir durumuna bakın! Neyse devam edelimIMF: DAR GELİRLİYİ KORUYUNDün Analiz gazetesinin manşetinde IMF'in bir raporu vardı. Raporu Sedat Yılmaz köşesine taşımış.Başlık şu:Fiyat artışları sürecekDar gelirliyi koruyun!Spotta şu ifadeler var:Uluslararası Par Fonu (IMF) raporunda, "() mutlaka dar gelirli kesimlere direkt nakit transferi yapılması veya yoksul kesimlerin hayatiyetini sürdüreceği bir ortamın oluşturulması" istendi.IMF raporunda çok dikkat çekici bir bölüm daha var."Enflasyonist ortamda fazla kâr eden firmaların kalıcı olarak vergilendirilmesi sosyal dengenin