Anadolu paranın doğduğu topraklar. Lidya'nın elektrum sikkelerinden Roma imparatorlarının portrelerine, Selçuklu veOsmanlıların zarif sikkelerine kadar uzanan bu yolculuk, aslında medeniyetlerin birbiriyle kurduğu bağın sessiz tanığı.
Biz medeniyetlerin birbiriyle kurduğu bağın sessiz tanıklığını önce Çanakkale'de, ardından Kayseri'de açtığımız sergilerle ziyaretçilerle paylaştık. Küratörler olarak Halil İbrahim Uçar'la birlikte yürüttüğümüz bu yolculukta, farklı şehirlerde Anadolu'nun kültürel derinliğini ve parayla kesişen tarihini aktarma imkânı bulduk.
Troya'dan Çanakkale'ye
İlk durağımız Çanakkale oldu. "Paranın Yüzünde Anadolu: Troya'dan Çanakkale'ye" başlıklı sergimiz, Boğaz'ın binlerce yıllık hafızasını sikkeler üzerinden anlattı. Troya'nın mitolojik dünyasından Roma'nın ayrıntılı portrelerine, Osmanlı'nın zarif akçelerinden Cumhuriyet'in ilk altın paralarına kadar geniş bir seçki, Çanakkale Deniz Müzesi, Muavenet-i Milliye Sergi Salonu'nda buluştu.
Sergimizin açılışına teşrif eden Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, bu projenin kültürel sürekliliğimiz açısından ne kadar değerli olduğunu özellikle vurguladı. Çanakkale, bir anlamda Anadolu'nun kadim yolculuğunun denizlere açılan kapısı oldu.
'Sezarlardan Sultanlara'
İkinci durağımız ise Kayseri idi. Bu yıl ilk defa Kültür Yolu Festivali'ne ev sahipliği yapan şehir, binlerce yıllık ticaret ve kültür geçmişini "Paranın Yüzünde Anadolu: Sezarlardan Sultanlara" sergisiyle karşıladı.
Kültepe-Kaniş'in Asur ticaret kolonilerinden Roma imparatorlarının Erciyes tasvirli paralarına, Danişmentliler'in figürlü bakır sikkelerinden Selçuklu ve Osmanlı akçelerine kadar geniş bir seçki sergilendi. Kayseri'nin "ticaretin ve paranın hafızası" kimliğini güçlendiren bu sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy katılarak Kültür Yolu Festivallerinin vizyonunu bir kez daha ortaya koydu.
"Paranın Yüzünde Anadolu: Troya'dan Çanakkale'ye" başlıklı sergimizin açılışına Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam da katılmıştı.
Sergilerde çeşitli dönemlere ait bronz döküm sikke replikaları detaylı açıklamalar eşliğinde vitrinlerde yer aldı. Farklı dönemlere ait birçok sikkenin yer aldığı askı enstalasyonu, ziyaretçilere görsel bir hafıza mekânı sundu. Dokunmatik ekranlarda yer alan sikke eşleştirme oyunu, uygarlıkların paralarını ön ve arka yüzlerini tanıma fırsatı verdi. Zengin panolar ise geçmişten cumhuriyetin ilk yıllarına kadar uzanan geniş bir tarihi gözler önüne sundu. Devasa ışıklı "Paranın Yolculuğu" panomuz ise ziyaretçilerden tam not aldı. Ayrıca Anadolu'da paranın serüvenin ele aldığımız mini belgesel ilgi ile izlendi.