Sonradan söylenebilen 'kontrollü krizin' yaygın savaşa dönme ihtimali

Ankara sessiz mi kaldı yoksa karşılıklı mesajların tam ortasında mıydı

Önce ana başlıktan başlayalım; Ankara'nın endişesinin adı "Ancak sonradan söylenebilen kontrollü krizin bir aksilik yaşanması durumunda bölgede yaygın bir savaşa ya da daha büyük bir savaşa dönme ihtimali idi. Bu ihtimal hâlâ var." Bu başlığı yazının ilerleyen bölümlerinde açacağım.

İran 13 Nisan gecesi İsrail'e karşı hava saldırısı düzenledi, kimileri Ankara'yı sesiz kalmakla, geç ve düşük profilde tepki göstermekle eleştirdi. Bunu anlamak için 13 Nisan'ın öncesine döneceğiz:

İRAN-ABD ARASINDA TÜRKİYE ÜZERİNDEN VERİLEN MESAJLAR

- 11 Nisan günü ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Hakan Fidan'ı aradı. Blinken, Fidan'a şu bilgiyi iletti: "Elimizdeki tüm bilgiler İran'ın İsrail'e bir saldırı yapacağını gösteriyor. İran'ın tepkisinin abartılı olmamasını ve sınırlı olmasını istiyoruz. Durum sınırlı olursa, biz de ona göre tepki gösteririz."

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Bu sözlerin ardından Blinken, Fidan'ın İran'a bu mesajı iletmesi ricasında bulundu.

-Fidan bu kez de İran Dışişleri Bakanı'yla görüştü. Tepkinin ölçülü verilmesini isteğini ileterek, bölgesel savaşa dönüşmemesi uyarısında bulundu. İran Dışişleri Bakanı, Fidan'a; "Biz Şam'daki elçiliğimize yapılan saldırıya karşılık vereceğiz. Bu oranda bir yanıtımız olacak. Daha büyük olmayacak" yanıtını verdi. Bu mesaj ABD'ye iletildi.

-Hakan Fidan'ın temasları bununla kalmadı, bölgesel ve bölge dışı aktörlerle bir dizi temas yürüttü.

- Tüm bu temaslar sırasında Fidan bölgesel aktörlere de, bölge dışından gelenlere de "Herkes itidalli olsun" diyerek, aksi takdirde yaşanabilecek sonuçlara dikkat çekti.

KUSURSUZ FIRTINAYAŞANABİLİRDİ...

En büyük tehlike mesajlaşmalara ya da itidal çağrılarına rağmen; beklenin olmaması Amerikalıların deyimiyle 'Kusursuz Fırtına'nın yaşanma ihtimaliydi. Adı kusursuz da olsa, o fırtına büyük bir savaşa ya da savaşın yayılmasına neden olabilirdi. İşte bu yüzden Ankara soğukkanlılıkla gelişmeleri an be an takip etti.

- Krizin öncesinde başlayan süreçte, kriz anında da tüm kurumlar görevlerinin başındaydı.

- Sahada test edilmeden atılan füzelerin nasıl bir seyir alacağı bilinmiyordu.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

- Bu arada Türkiye olası tüm sonuçlara karşı hazırlık yaptı.

Kısacası 13 Nisan gecesi tüm temaslara rağmen, gelişmeler bölgeyi farklı bir noktaya götürebilirdi. Bu yüzden "Kontrollü Kriz" terimi, ancak yaşanan olaydan sonra kullanılabildi. Kontrolden çıkma ihtimali de vardı ve Ankara hazırlık yapmıştı.

BUNDAN SONRASI...

Bu kontrollü krizin aktörleri şöyle:

- İran, İsrail, bölgedeki aktörler, bölge dışı aktörler.

NETANYAHU SÜRDÜRMEK İSTİYOR

Tüm aktörlerle yapılan görüşmeler ve o aktörlerin de izleniminden edinilen bilgi şu: