Terörsüz Türkiye süreci 5 evre olarak planlandı, uygulamaya konuldu. Şu an 3'üncü evreye geçildi. İşte o evreler ve detayları...
"Elbette asıl olan uygulamadır. Sözlerin tutulup tutulmadığının takibini Milli İstihbarat Teşkilatımız titizlikle yapacaktır." Bu sözleri PKK'nın fesih kongresi ve silah bırakma kararının ardından, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan çarşamba günü AK Parti grup toplantısında söyledi. Sürecin takibinin bizzat Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı İbrahim Kalın ve ekibi tarafından yapılacağını duyurdu. Yaklaşık 8 aydır çalışan teşkilat bir yandan sürecin alt yapısını hazırlarken, bir yandan da bundan sonraki adımları dikkatle takip ve kontrol edecek.
SÜRECİN 3. EVRESİ BAŞLADI
Terörsüz Türkiye süreci 5 evre olarak planlandı, uygulamaya konuldu. Şu an 3'üncü evreye geçildi. Sizlerle önce bu evreleri paylaşacağım.
1-AHLAT'TAN BAHÇELİ'NİN ÇAĞRISINA...
Birinci evre Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Ahlat'taki iç cepheyi güçlendirme çağrısıyla başladı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin hem buradan hem de Türkiye'nin içinde bulunduğu bölgedeki gelişmelerden yola çıkarak TBMM'de 1 Ekim günü DEM Partililerle tokalaşmasıyla devam etti. Bahçeli'nin ardından o gün hem MHP'li vekiller hem de AK Partili vekiller el sıktı. Cumhurbaşkanı Erdoğan Meclis Genel Kurulu'ndaki konuşmasında, "Şunun artık idrak edilmesi ihtiyaçtan öte bir zarurettir; bugün, İsrail saldırganlığı karşısında, içeride ve dışarıda çatışma alanlarının değil, uzlaşma alanlarının öne çıkması gerekiyor" diyerek, yine birliktelik vurgusu yaptı. Birinci evre tarihler 22 Ekim 2024'ü gösterdiğinde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin tarihi çağrısı ile son buldu. Bahçeli, PKK lideri Abdullah Öcalan'ın tecridinin kaldırılması önerisinde bulunarak, "Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM'de DEM Parti grup toplantısında konuşsun, terörün tamamen bittiği, örgütün lağvedildiğini haykırsın" dedi.
Haberin DevamıSırrı Süreyya Önder, Pervin Buldan ve Ahmet Türk'ten oluşan DEM Parti heyeti, "PKK kendini lağvetsin" çağrısı yapan MHP Lideri Bahçeli'yi ziyaret etmişti.
Haberin Devamı2- ÖCALAN'IN ÇAĞRISININ HAZIRLANMASI
Süreçte ikinci evre ağırlıklı olarak Abdullah Öcalan'ın çağrısının hazırlanması üzerinde yoğunlaştı. 27 Şubat-12 Mayıs tarihleri arasındaki bu evrede DEM Partililerin siyasi partiler, liderler, aktörlerle yaptıkları temaslar ön plandaydı. Ancak tüm alt yapı çalışmalarını MİT Başkanı İbrahim Kalın başta olmak üzere İstihbarat Teşkilatı yürüttü. İstihbarat Teşkilatı ve İmralı görüşmelerini de kapsayan süreç Öcalan'ın açıklaması, açıklama sonrası kongrenin toplanması ve nihayetinde 12 Mayıs tarihindeki fesih kararı ile tamamlandı. Burada altının çizilmesi gereken husus, devlet bu evrenin sonuna kadar terörle mücadele ile silah bırakma arasındaki dengeyi korumayı sürdürdü. Nedeni ise hem sürecin hem örgütün içeriden ya da dış aktörlerden provokasyona açık olmasıydı.
Haberin Devamı3-FESİH VE SİLAH BIRAKMA SÜRECİ
Terörsüz Türkiye süreci şu an fesih ve silah bırakmayı içeren üçüncü evreye girdi. Dört ülkede yaklaşık 8-10 bin civarında silahlı örgüt mensubu bulunduğu belirtiliyor. Herkesin aklındaki soru tüm gruplar silah bırakacak mı, süreç nasıl işleyecek Bu sorunun yanıtını genel bir çerçeve çizerek verebiliriz:
HER COĞRAFYADAAYRI MEKANİZMA
- Silah bırakma süreci her coğrafyaya göre ayrı ayrı oluşturuluyor.
- Türkiye, Irak, Suriye ve İran'daki dörtlü yapı düşünülünce; her coğrafyanın yapısı, lojistiği ve unsurları farklı. Kısacası her birinin mekanizması, temposu farklı çalışacak.
IRAK'TA HÜKÜMETLEBİRLİKTE YÜRÜTÜLECEK
- Irak hükümetiyle de yapılan güvenlik anlaşması çerçevesinde, Irak'taki mekanizma Iraklı yetkililerle yürütülecek. Örgütün konuşlandığı merkezler boşaltılacak. Silahlar teslim alınacak.
Haberin DevamıSURİYE'DE YENİHÜKÜMETE ENTEGRASYON
- Suriye'deki beklenti örgüt dahil tüm Kürtlerin yasal bir şekilde Şam hükümetine entegre olması. Bunun için de örgüt üyelerinin bireysel bir şekilde silahlarını bırakarak, Suriye ordusuna katılımları gerekiyor.
- Suriye'de SDG ve Şam hükümeti arasında imzalanan 8 maddelik anlaşmanın bir an önce hayata geçmesi bekleniyor.
- Suriye sahasında bunun dışındaki formüller kabul görmeyecek. Özerklik ya da farklı talepler Türkiye tarafından da Suriye hükümeti tarafından da kabul edilmiyor.
- Suriye açısından coğrafi ve demografik yapı, özerklik gibi farklı formüllere uygun değil. Hem Kürtlerin yerleştikleri bölge bir bütünlük taşımıyor hem de Suriye'deki farklı etnik yapıların benzer taleplerde bulunması Suriye'nin istikrarını ortadan kaldırır. Bu nedenle bu konudan taviz verilmesi söz konusu değil.
Haberin Devamı- Suriye sahasında ABD'nin askerlerini çekme kararını da unutmamak gerekiyor. Az sayıda asker bulunduracak olsa da, Başkan Trump yaptırımların kaldırılması ve Suriye Devlet Başkanı ile bir araya gelmesiyle net bir mesaj vermiş oldu.
- Ayrıca ABD bu süreçte terör örgütüne net bir biçimde; "Çekiliyoruz, Türkiye ve Suriye hükümeti ile anlaşın" mesajını verdi.
- Beklenti bir anlamda güven artırıcı adımların bir an önce başlaması. Bunun için de 8 maddelik anlaşmanın "Sınır güvenliği ve gümrük kapılarının Şam hükümetine devredilmesi" maddesiyle başlanabileceği belirtiliyor. Bu bir normalleşme adımı olarak kabul edilecek. İkinci olarak da örgüt Arap bölgelerinden çekilebilir.
TÜRKİYE'DEKİ SAYI AZ
- Türkiye sınırları içindeki sayı yaklaşık 50-100 civarında değişiyor.
- Her baharda hareketlilik yaşanırken, bu sefer bir hareketlilik gözlenmedi. Türkiye ayağında TSK ile koordinasyon halinde sorunun hızla çözülmesi bekleniyor.
PJAK İÇİN GÖZLERİRAN HÜKÜMETİNDE
- İran'daki PJAK yapılanması Türkiye'ye doğrudan bir tehdit yaratmasa da, süreçte bölgenin istikrarı açısından tasfiyesi önem taşıyor.
- Bu noktada İran hükümetinin de samimi ve yapıcı adımlar atması gerekiyor.

115