MİT terör örgütüne karşı tam saha alanda

Haziran ayındaki bir yazımda Suriye'de gelinen aşamayı "Meksika Açmazı" olarak tanımlamıştım. Kısa bir hatırlatma yapayım, herkesin birbirine silah çektiği ünlü film sahnesi.

Uluslararası ilişkilerde de kullanılan terim, içinden çıkılmaz, yüksek gerilimli durumları anlatır. "Meksika açmazı bozuldu" ifadesi ise bu tür bir gerilimin sona erdiğine veya durumun çözüldüğüne işaret edebilir. Suriye'de Meksika açmazı yeni aşamaya geçti, silahlar çekildi, saha toz duman. Bu aşamaya gelinmesinde, Rusya-Ukrayna savaşında Rusya'nın askeri ağırlığını Ukrayna'ya yönlendirmesi, İran-İsrail çatışmasında İran'ın milislerini Suriye sahasında azaltması, İsrail'in doğrudan Suriye'yi hedef tahtasına koyması, Beşar Esad'ın Türkiye'nin çağrılarına yanıt vermemesi ve dolayısıyla muhalefetle inatla uzlaşmaması, topraklarının büyük kısmına terör örgütlerinin hakim olması etkili oldu. Türkiye Suriye'de İdlib ile fitili yanan yeni sürecin başlaması ile ilgili olmadığını bizzat açıkladı.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

SURİYE'DE FİTİL NASIL ATEŞLENDİ

Peki Suriye'de fitil nasıl ateşlendi Aslında göz göre göre gelen bir süreçti. Bu yüzden de Ankara bir süredir sahayı derinlemesine gözlem altında tutuyordu.

İdlib'de rejimin ve destekçilerinin sivilleri vurması son damla oldu.

Meksika açmazında tüm silahlar ateş alınca, saha karıştı.

Bu süreci öngören, sahayı takip edenler, sürece önden dahil oldu. Sonrasında ise ilgili aktörler de bir şekilde sahaya indi, inmeye çalışıyor.

TÜRKİYE'NİN ÖNCELİĞİ

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bir süre önce şu iki önemli cümleyi söylemişti:

"Güney sınırlarımızı Akdeniz'den İran'a kadar bir güvenlik kuşağıyla terör örgütlerininin tehditlerinden arındırma projemizi adım adım sonuçlandıracağız.

2025'te hem diplomatik hem askeri yöntemlerle bu konuda yeni kazanımlar olacak."

İşte bu iki cümle zaten Ankara'nın sahayı yakından takip ettiğini ve ona göre de her türlü hazırlığını yaptığını gösteriyordu. Oysa hem Suriye'deki son gelişmelerden önce, hem de bu son karışıklıkla birlikte cepheleşme, sözde anlaşma iddiaları, gizli ittifak dedikoduları aldı başını gitti. Peki gerçekte durum ne Ankara'da üst düzey kaynaklarıma bu soruyu yönelttiğimde aldığım cevapları sizlerle paylaşmak isterim:

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

ÜÇ AYLIK HAZIRLIK SÜRECİ

Esad'a yapılan çağrının yanıtsız kalması, muhaliflerle uzlaşmaması, İdlib'de son olarak sivil ölümleri, Ukrayna ve İsrail merkezli savaş noktaları Suriye sahasının karışacağını gösteriyordu.

Milli İstihbarat Teşkilatı İbrahim Kalın başkanlığında üç aydır daha da yakından izlediği sahaya göre hem diplomatik hem de istihbarat çalışmaları ile her türlü hazırlığını yaptı.

HTŞ'nin harekete geçmesinin ardından ve Suriye sahasındaki tüm aktörlerin de pozisyon alacağı öngörüsünden hareketle istihbarat teşkilatı da tam saha alana indi.

MİT ÖZEL OPERASYON EKİBİ SAHADA

Rusya ile yaklaşık beş yıl önce yapılan Soçi mutabakatına göre Fırat'ın doğusundan terör örgütü unsurları temizlenecekti. Ancak Rusya bu sözü tutmadı.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

HTŞ ve muhaliflerin İdlib'te fitili ateşlenen ilerleyişi ile birlikte Ankara Tel Rıfat için harekete geçti.

MİT operasyon ekipleri ile tam kadro sahaya indi. Temel hedef Tel Rıfat'ın terör örgütünden tamamen temizlenmesi. Bunun için SMO'yu sahada yönlendirip, destek veriyor.
RUSYA ÖNCEDEN UYARILDI
Soçi mutabakatı çerçevesinde Tel Rıfat'ta devriye görevi yapmak üzere az sayıda Rus askeri bulunuyordu. Ankara-Moskava arasındaki hatla, Rusya uyarıldı, Rus askerleri Tel Rıfat'tan çıktı.

Terör örgütü 10-15 bin gücü olduğunu iddia etse de, sahada üç bin olarak tespit edilen örgüt elemanları Tel Rıfat'dan kaçıyor. Kimi aşağıya, kimi Fırat'ın doğusuna gitmeye çalışıyor.