Büyükelçiler tamam sırada ne var

Suudi Arabistan'da kurulan Rusya ve ABD masası Avrupa'yı ayağa kaldırdı.

Oysa Rusya başından beri muhatabının ABD olduğu mesajını veriyordu. Her ne kadar Trump öngörülemez bir lider olarak tanımlansa da genel beklenti ABD Başkanlık koltuğuna oturduğunda Rusya- Ukrayna savaşını bitirmek için harekete geçeceği yönündeydi. Öyle de oldu. Üstelik bunun da ötesine geçerek, Biden yönetiminin yere göğe sığdıramadığı Ukrayna Devlet Başkanı'nı tüm dünyanın gözü önünde adeta dağıttı. Avrupa ayağa kalktı, transatlantik ittifakı dağılıyor mu sorusu gündeme geldi. Riyad'da kurulan masada alınan kararlar ve yol haritası açıklanmasa da hayata geçtikçe belli ki dünya gündemini sarsmaya devam edecek:

Riyad'daki iki ülkenin Dışişleri Bakanları toplantısında bir anlamda bundan sonra teknik heyetlerin üzerinde çalışacağı bir yol haritası belirlendi.

Haberin Devamı

Sonrasında bir değil, iki teknik heyet toplantısı yapıldı.

İstanbul'da yapılan son toplantıda iki ülke karşılıkla büyükelçi atamalarına karar verdi.

Her iki ülke de ev sahipliği yaptığı büyükelçi ve ekibine çeşitli sınırlamalar getirmişti. Örneğin büyükelçiliğin bulunduğu bölgede belli bir alan içinde hareket edilmesi gibi. Bu tür sınırlamaların da kaldırılması konuşuldu.

Teknik heyetler çalışmalarını sürdürecekler.

Şimdilik kendi çıkarlarını gözeterek kazan-kazan formülüyle adım atma kararında olan her iki ülke de şimdilik sürecin ilerlemesinde kararlı.

ABD'nin Çin ile ticari savaşa ve Ortadoğu'da İsrail lehine gelişmelere odaklanmak istediği, Rusya'nın ise kendi tezleri doğrultusunda toprak kaybı olmadan yaptırımlardan kurtulmak istediği biliniyor. Yaptırımlardaki adım için Rusya'nın dolar karşısında başka bir ortak para birimine kapıyı kapatması istendiği de konuşuluyor.
İki ülkenin ilişkilerine, soğuk savaş yıllarına bakınca Washington-Moskova hattında güllük gülistanlık bir tablo beklemek gerçekçi değil. Ancak yine de dünyayı şaşırtacak adımlar atılabilir.

MİROĞLU'NDAN YENİ KİTAP
Eski AK Parti MKYK üyesi ve 26. Dönem Milletvekili Orhan Miroğlu geçtiğimiz günlerde Sezen Aksu'ya yaptığı çağrı ile gündeme gelmişti. Miroğlu, Aksu'yu Kürt bir müzisyenle düet yapmaya çağırıp; "Aklıma ilk siz geldiniz. Ne dersiniz tam zamanı değil mi" notunu paylaşmıştı. Miroğlu 2012'de yazıp yayımladığı "Silahları Gömmek" kitabını yeni baskısı ile "Silahları Gömmek- Yeni Bir Miladın Şafağında: Siyasi Hafıza, İmralı ve Hatıralar" ismiyle okurlarla buluşturuyor. Dün matbaaya gönderilen kitabın yeni önsözü dikkat çekici. Miroğlu Terörsüz Türkiye sürecine ilişkin görüşlerini bu önsözde paylaştı. Çözüm sürecini hatırlatan Miroğlu; "Türk ve Kürt siyasi ittifakını kaçınılmaz kılan Ortadoğu'daki şartlar o günden bugüne daha da güçlendi, adeta bir kadere dönüştü" dedi. Orhan Miroğlu kaleme aldığı önsözde DEM'i eleştirdi:

Haberin Devamı

MİROĞLU'NDAN DEM'E SERT ELEŞTİRİ

"DEM'de siyaset yapanların silahların belirlediği statükonun değişmesi ve tasfiyesi halinde, ne yapılacağına dair bir siyasi tahayyülünün hemen hemen hiç olmaması, varsa bile bilinmemesi, silahların gömülmesi önündeki en büyük engellerden biridir.