"Barış diye bir kelimeydi... Şimdi bir kırılgana dönüşüyor."
Gazze'deki hava önce sessizleşti, sonra çığ gibi çöküverdi. Refah'ta devriye görevi yapan İsrail askerlerine yönelik saldırı ortalığı yeniden alevlendirdi. İsrail tarafı saldırıyı açıkça ateşkesin ihlali olarak değerlendirirken; ardından bombardıman başladı üstelik yine sivil alanlarda, hastane çevrelerinde ve gece yarısı karanlığında... Bu tablo artık vicdanın çöküşünün resmi haline geldi.
İSRAİL DURMUYOR!
- Öncelikle, İsrail makamlarına göre saldırı, kırmızı çizginin aşılmasıydı: bir asker öldü, Hamas militanları saldırdı. Ve ardından "misliyle karşılık" geldi.
- Ancak Hamas cephesinde farklı bir senaryo konuşuluyor: "Biz ateşkese bağlı kaldık. İsrail, sabotaja dönük küçük saldırılarla ortamı hazırladı."
- Ve en kritik nokta: Rehine cenazeleri ile "tünel buluşmaları" iddiaları. Bu konu, ateşkesin arkasındaki diplomatik güveni delip geçti. İsrail'in "Hamas sözünü tutmadı" söylemiyle saldırıya geçmesi, aslında bir zemin kaymasıydı.
Haberin Devamı- İşte bu yüzden bugün, ateşkes değil, yine çatışma ve İsrail'in katliama devam etmesi olasılığı konuşuluyor.
WASHİNGTON'DAKİ DİL
- Bu arada Washington'da farklı bir açıklama çıktı. Donald Trump, "ateşkes hâlâ geçerli" derken, sahada tam tersine dönüş yaşanıyor. Dış politikada görüntüyle pratik arasında makas açılıyor.
- ABD yönetimi, İsrail'e destek açıklaması yaparken aynı zamanda "barış süreci devam edecek" vurgusunu koruyor.
- Sahada savaş yeniden alevlenirken, Washington'un mesajı nostaljik bir "barış umudu" görüntüsü veriyor. Bu çelişki, diplomatik kredibilite açısından kırılgan bir alan yaratıyor.
SÖZ TUTMAMANIN MALİYETİ
Oysa söz tutmamanın bir maliyetinin olması gerekiyor. Güven bitti. Etki, sadece diplomatik değil, toplumsal. Filistin cephesinde "İsrail'e güveniriz" hissiyatı yerle bir olmuş durumda.
ABD açısından ise "arabulucu" imajı yara aldı. Başkan Trump, barış planını savunurken sahada yaşananları kontrol edemiyor
"NEFRET OBJESİ" DEDİ ARTIK ARKASINDA DURMAMALI!
- Oysa ateşkesin sürmesi için İsrail'e baskı yapacağını toplantılarda söyleyen ABD Başkanı idi. Hatta kendisi Netenyahu'yu ateşkese ikna ederken, "Dünyada nefret objesi haline geldin, dediklerimi yapmalısın" sözlerini kullandığını anlatıyor.
Haberin Devamı- Sadece bu değil, Trump kendisini toplantılarda konuşulan ve oluşturulmasına karar verilen Barış Komitesi'nin başkanlık koltuğuna yerleştirdi. Onun başkanlığında liderlerden oluşması planlanan komitesinin amacı ateşkesin sürmesini sağlamak, Gazze'nin normalleşmesi ve imarıyla ilgilenmek.
- Toplantılarda "İsrail'e baskıyı sürdüreceğim" diyen Trump'ın bu sözünün arkasında durması gerekiyor. Sadece ABD'nin de değil, Filistin'i tanıyan 157 ülkenin hatta tüm dünyanın İsrail'e karşı sesini yükseltme zamanı geldi de geçiyor.
BİR İLERİ BİR GERİ
Belli ki bir ileri bir geri zorlu bir süreç yaşanacak. Aslında ilk aşama; ateşkes, yardımların Gazze'ye tam girişi, rehine takası ve İsrail'in geri çekilmesinden oluşuyordu. Henüz bu ilk aşama bile tamamlanamadı. Bu tamamlanırsa ikinci aşamaya geçilebilecek. İkinci aşamaya göre;
- Gazze'de teknokratlar hükümetinin oluşturulmasını içeriyor. Bu hükümette HAMAS ve El-Fetih gibi oluşumların mensupları olmayacak. Hükümet Gazzeli'lerden oluşacak
- Gazze'de yine Filistinliler tarafından oluşturulacak bir polis gücü görev yapacak. Bunların eğitimi başta olmak üzere sorumluluğunu Mısır üstlendi. Hamas üyeleri bu gücün içinde de yer almayacak.
- Yeni Gazze idaresi silah kullanma yetkisine sahip tek otorite olacak. Üstelik planda silah kullananların kim olursa olsun, silahlarına el koymak gibi bir yetkisi olacak. Bu durum her ne kadar HAMAS silahları gömecek mi sorusunu akla getirse de, son yaşananlardan sonra bu aşamaya kadar gelinebilecek mi bilinmiyor.

6