Tam 13 yıl boyunca Suriye sahasının yakından takip edilmesi, terör örgütleriyle mücadele, bu 13 yıl boyunca kurulan saha hâkimiyeti ve sonunda ince ince hazırlanan politikanın hayata geçmesi...
SURİYE'DE YENİ SAYFA
Suriye'de BAAS Rejimi'nin sona ermesiyle yeni bir sayfa açıldı. Bu sayfanın açılmasındaki rolü nedeniyle dünyanın gözü Türkiye'ye döndü. Amerika Birleşik Devletleri deyim yerindeyse Ankara'ya çıkarma yaptı. ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken ve Ortadoğu politikasının önemli aktörlerinden Dışişleri Bakanlığı Siyasi İşler Müsteşar Vekili John Bass Ankara'da temaslarda bulundular. Bass'ın, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç, Dışişleri Bakan Yardımcısı Nuh Yılmaz ile yaptığı görüşmeler önemliydi. Ancak şüphesiz en dikkat çeken iki görüşme Blinken'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kabul edilmesi ve Dışişleri Bakanı Fidan'la baş başa yaptığı görüşmeydi.
strong class'read-more-detail'Haberin DevamıABD VE TÜRKİYE HANGİBAŞLIKLARDA UZLAŞTI
Ankara, Suriye'de açılan yeni sayfa ile geçici hükümet konusunda ve bundan sonra izlenmesi gereken yol haritası konusunda prensiplerini en başından belirledi. Bu prensipler Amerikalılarla yapılan görüşmelerde de paylaşıldı. Bu prensipler konusunda iki ülke arasında görüş birliği oluştuğunu belirtip; şöyle sıralayabiliriz:
- Suriye Devleti'nin toprak bütünlüğü ve siyasi birliği korunmalı.
- Suriye Devleti azınlıklar, farklı etnik yapılar dahil tüm halkı açısından kapsayıcı olmalı.
- Suriye Devleti teröre bulaşmamalı, topraklarında terör örgütlerini barındırmamalı.
- Suriye Devleti kimyasal silah kullanmamalı ve bu silahların denetimi sağlanmalı.
- Suriye Devleti komşularıyla iyi ilişkiler kurmalı ve topraklarından komşularına yönelik tehdit oluşmasına müsaade etmemeli.
Bu başlıklar konusunda Türkiye ve ABD arasında bir sıkıntı olmadığının altını çizelim.
AMERİKA'NIN GİZLENMEYEN ŞAŞKINLIĞI
Ancak şunu da ekleyelim, ABD heyetindeki şaşkınlık Ankara'daki yetkililer tarafından verdikleri mesajlar üzerinden de net bir şekilde gözlemlendi. Bu konudaki izlenimlerimi şöyle paylaşabilirim;
strong class'read-more-detail'Haberin Devamı- "Türkiye böyle bir stratejiyi nasıl oluşturdu ve sahaya nasıl yansıttı
- Dünyanın önemli aktörleri Suriye sahasındayken bu nasıl hayata geçirildi
- SMO ve HTŞ hareket ederken, Rusya ve İran nasıl müdahale etmedi
- Oluşturulan hatlar nasıl tutuldu"
TERÖR ÖRGÜTLERİ SORUNU
Gelelim iki ülke arasındaki en ikircikli konuya yani Suriye'deki PKKPYDYPG ve DEAŞ terör örgütlerine. Görüşmelere Ankara'nın sahaya net bir şekilde hâkim olduğunu ve gerektiğinde her türlü müdahaleyi yapabileceğini bilerek ve bunu da bildiğini hissettirerek giren Amerikalılara Ankara tarafından verilen mesajlar netti:
- Ankara'nın politikası net, terör örgütlerine son vermek ve terörü kaynağında kurutmak. Bu politikadan taviz verilmesi söz konusu değil.
strong class'read-more-detail'Haberin Devamı- Türkiye DEAŞ ile kararlı bir şekilde mücadele etti, gerektiği zaman yine eder. DEAŞ'ın da güçlenmesine izin vermez.
- Bilinmesi gereken Suriye'de PKK ve türevleri de DEAŞ da artık olmayacak, olmamalı. Bunu yapacak olan da öncelikle Suriye hükümeti ve halkı.
- PKKPYDYPG yabancı paralı savaşçıları bünyesinde bulunduruyor. Suriye dışı kadroları gereken hukuki işlemlerin yapılması için kendi ülkelerine yani İran, Irak ve Avrupa'ya gönderilmeli.
- Suriye'deki her Kürt, terör örgütü mensubu değil. Terör örgütü olmayan Kürtlerin hakları korunmalı.
- DEAŞ'ın da özellikle hapishanelerde ve El-Hol kampında bulunan militanları ve ailelerinin çoğunluğunu Almanya, Fransa, Hollanda ve İngiltere gibi ülkelerin vatandaşları oluşturuyor. Uluslararası hukuk gereği bu militanlar ve aileleri de ait oldukları ülkeler tarafından teslim alınmak zorunda.
strong class'read-more-detail'Haberin DevamıTERSİNE DÖNEN TEKLİF YANİ PARADİGMANIN DEĞİŞTİĞİ AN
Görüşmelerde bu konuda Ankara bir talepte bulunmadı. Politikasını, hukuktan doğan haklarını ve yerine getirilmesi gerekenleri anlattı. Suriye sahası konusunda bilgisini, neyin, nasıl ve ne zaman olması gerektiğini net biçimde hissettirdi. Yani Ankara bu sefer "Terörü ya birlikte temizleyelim ya da biz kendimiz temizleriz" ifadesini kullanmadı. Sahadaki gerçekler artık bu cümlenin ve teklifin çok ötesine geçtiğini zaten gösteriyor. Ancak bu kez Amerikalılar; "Koordinasyon içinde olalım ve beraber çalışalım" ifadesini kullandılar.
YENİ YÖNETİM VE ABD AÇISINDAN ASIL ZOR DURUM...
Akıllara gelen soru; yeni yönetim gelecek, peki bu konuşulanlar ne olacak Trump yönetimi ile mevcut yönetim arasında bilinenden daha fazla bir koordinasyon olduğunu söyleyebiliriz. Bu bazı diyaloglara da "Trump da böyle düşünüyor" ifadesinin Amerikalılar tarafından kullanılmasıyla yansıdı. ABD sahadaki gerçeklerin farkında. Terör örgütlerinin tasfiyesi kendileri (ABD) açısından aslında sorun; bunun nasıl anlatılacağı da

109