Sizde de aynı his var mı bilmiyorum ama sene bitiyor diye olsa gerek evde ne var ne yok her şeyi azaltmak istiyorum.

Gardırobumdan ayakkabılığıma, çekmelerden aksesuvar kutuma kadar neyim varsa eleyip hafiflemek istiyorum.
Evet kelimenin tam anlamıyla hissettiğim şey; hafifleme isteği.
Son derece yalın, minimum eşya ile çıplak bir evde yaşama, kendi inime çekilme, sessizlik içinde uzun uzadıya durma ihtiyacıma karşı koyamamaya başladım.
Tüketim fazlalaştıkça içimdeki rahatsızlık hissinin aynı oranda artması, insanların sürekli yiyip içerek dolaştığını gördükçe buzdolabımdaki yiyeceklerin bile fazla geliyor olması, hatta onlar yedikçe benim iştahımın kapanıyor olması neyle açıklanabilir, bilmiyorum...
Pantone'nin yılın rengi olarak "Cloud Dancer"ı neden seçtiğini okuduğumda, böyle hissedenin bir tek ben olmadığımı görmek iyi hissettirdi.
Sadeleşmek ve doğallık yeni trend olacak ise hiç kuşkusuz 2026 şimdiden benim yılım olacak.
Giymediğiniz, gereksiz yere alıp dolapta beklettiğiniz, görmekten sıkıldığınız, nasıl kombinleyeceğinizi çözemediğiniz, alıp pişman olduğunuz, dar veya büyük geldiği için yine o bedene inmek veya çıkmak için kendinizle anlaşma yaptığınız ne varsa vedalaşmanın tam zamanı, hem de elinizi korkak alıştırmadan.
Evinizi, çekmecelerinizi, köşe bucak sakladığınız her eşyayı eleyin gitsin.
Minimalizm bir trend değil bir yaşam biçimi.
Arkadaşlarınızdan gardırobunuza, işinizden hayatınıza az ama öz seçimlerde bulunabilmek bir insanın kendine yapabileceği en büyük yatırım.
Baksanıza yıl dediğimiz göz açıp kapayıncaya kadar geçiyor, şimdi değilse ne zaman

Yılbaşı ritüelleri

2025'i uğurlamaya sayılı günler kala yılbaşı gecesi programları, kıyafet arayışları, evde yemekli davet verilecekse menü oluşturma hazırlıkları ve yılbaşı makyajı alışverişleri birçok kişinin gündemini meşgul ediyor.