Yaş almış vücutla barışmak kolay olabilir mi

Geçtiğimiz günlerde, uzun zamandır listemde olan, Demi Moore ve Margaret Qualley'nin birlikte oynadığı "Cevher" filmini izledim.Sert sahneleriyle izlemesi oldukça zor ama konusu itibarıyla bence kült filmler arasına girecek "Cevher", günler geçmiş olmasına rağmen hâlâ üzerinde düşündüğüm bir senaryoya sahip.

Bir zamanların efsane Hollywood oyuncusu ve aerobik eğitmeni Elizabeth Sparkle (Demi Moore), cinsiyetçi bir yapımcı tarafından yaşı sebebiyle kovuluyor ve yerine genç yetenekler aranıyor.
Kovulması üzerine gençleşmek için gizemli bir yönteme başvuran Sparkle'ın yaşadıkları filmin ana konusu.
Dediğim gibi, bundan sonrası izlemesi hiç kolay değil. Psikolojik olarak sorgulattığı konular ise cabası.
Bir kadının ilgi odağını kaybetmesi, genç ve diri bedenini sarkmış memelere, yaşlanmış bir yüze, pörsümüş popoya ve selülitli bacaklara teslim etmesi hiç kolay değil.
Her kadını kimlik krizine sokan, özellikle kendinden daha gencine tercih edilmişsen hayatla barışmanı son derece zorlayan bir süreç.
Hiçbir kadının psikolojisini buna hazırlaması mümkün değil. Menopozla gelen darbe zaten bir kadının en büyük kırılma noktası.
Film, kendini kabul etmek yerine dış görünüşe tapmanın tehlikelerini anlatan olağanüstü bir yapıt.
Kim olduğunuzu kabul edip onunla barışmadığınız noktada yaşanan psikolojik çatışmayı muazzam bir şekilde ele almış.
Bunu kabul edebilmek kolay mı Hele günümüzün filtreli dünyasında Kesinlikle hayır.
Oscar, BAFTA, Emmy ve daha birçok ödül sahibi, 80 yaşındaki Helen Mirren yaşlanmak için "Yalnızlığın güzelliğini kucaklamayı öğrenmektir" der.