Celine'in muhteşem dönüşü
Celine'in efsanevi kreatif direktörü Phoebe Philo'nun markadan ayrılmasının üzerinden 9 sene geçmiş olmasına rağmen, aradığımız Celine ruhunu bir türlü yakalayamamıştık.
Hedi Slimane ile Saint Laurent esintileri olan bir kadınla karşı karşıya bırakıldık.
O kadını da sevdik, kabul ediyorum ama peşinden koştuğumuz Celine eleganlığından uzak, son derece seksi ve bir o kadar da 'fashionista'ydı.
Celine, Slimane ile kendine yeni bir kitle yarattı. Fakat benim gibi eski Celine fanları bir türlü tatmin olamadı. Ta ki Michael Rider'ın ilk koleksiyonuna kadar.
Phoebe Philo zamanında uzun süre tasarım direktörlüğü yapmış olan, bir önceki durağı Ralph Lauren'de minimalizmin tüm kodlarını benimseyen Rider, Celine'in kreatif direktörlüğü koltuğuna oturur oturmaz modaseverlerden ve modanın önde gelen isimlerinden geçer not aldı.
Sonunda yıllardır hasretini çektiğimiz Celine kadını olağanüstü bir şaşaa ile geri döndü. Hem de içinde Ralph Lauren ruhunu barındırarak...
Son zamanlarda beni bu kadar heyecanlandıran bir koleksiyon olmamıştı. Son derece zarif, bir o kadar zevk sahibi ve aksesuvarları ile eleganlığın zirvesinde bir koleksiyonla baş başayız.
Baştan sona her parçasına sahip olmak isteyeceğiniz tasarımların bekleme listesi şimdiden dolup taşmış.
Ezcümle; aranan kan sonunda bulundu.
Balenciaga'da bayrak değişimi
Tasarımcı Demna, Balenciaga'ya final defilesiyle sonunda veda etti.
Görevi devralan Pier Paolo Piccioli'ye Balenciaga'yı yeniden rayına oturtması için oldukça büyük bir iş düşüyor.