Galatasaray'ın futbol aklı

Transfer sezonunun başlamasından itibaren Galatasaray'la ilgili en büyük eleştirilerden biri de hiç kuşkusuz bir sportif direktörün olmamasıydı. Gerek konvansiyonel medyada gerekse sosyal mecrada bu konuyla ilgili sık sık Galatasaray Yönetimi'ne tenkitler yapıldı. Transfer gibi takımın bir sezonuna mal olacak planlamanın yapılması için kulübün futbol aklını oluşturacak profesyonellerle çalışılması gerektiği yönündeki eleştirilere karşın Başkan Sayın Dursun Özbek birkaç kez şu tarz ifadeler kullandı: Bu takımın futbol aklı zaten var. Olmasaydı, biz üç yıl üst üste şampiyon olabilir miydik Osimhen vb. transferleri futbol aklı olmayan bir yönetim yapabilir miydi

Haberin Devamı ›

Liverpool, Ajax zaferleri Pirus Zaferi oldu!

Sayın Özbek, kendi bakış açısıyla haklı olabilir. Evet, Osimhen, Sane, İlkay, Singo gibi yüksek maliyetli yıldız oyuncuları kadrosuna kattı Galatasaray. Daha önce de İcardi ve Mertens gibi özel oyunculardan başlayan bir transfer furyasının altına imza attılar. Pahalı ve lüks bir takım oluşturdular. Bunun meyvesini de Türkiye Süper Ligi'nde üç yıl üst üste şampiyon olarak topladılar. Ama ya Avrupa! Asıl hedef olan Avrupa kupaları Burası şu ana kadar bir hayal kırıklığı oldu. Liverpool, Ajax gibi zaferler dün geceki St.Gilloise mağlubiyeti sonrası birer Pirus Zaferi'ne dönüştü. Yani, pratik hayat Sayın Dursun Özbek'in tam tersini söylüyor.

Haberin Devamı ›

Yedek kulübesi bu sezonun ibret vesikası

Gelin, olaya daha somut bakalım: Dün gece Şampiyonlar Ligi'nin en önemli dönemeci olan St. Gillois maçında Galatasaray'ın yedek kulübesinde kimler vardı Hemen sıralayalım: Batuhan Şen, Güney Güvenç, Ahmet Kutucu, Yusuf Kahraman, Ege Araç, Eyüp Can Karasu, Furkan Koçak, Çağrı Balta, Arda Ünyay. Nasıl U21 ya da herhangi bir Üçüncü Lig takımının yedek kulübesi gibi değil mi Allah aşkına siz bizimle dalga mı geçiyorsunuz Sayın Galatasaray Yönetimi Böyle bir planlama, böyle bir kadro mühendisliği olur mu Üç-dört futbolcuya 200 Milyon Euro civarında para harcayıp böyle bir yedek kulübesini oluşturmak için nasıl bir futbol aklına sahip oldunuz ki!

St. Gilloise ilk yarı daha etkiliydi

Aslında, sakatlıklar, cezalar gibi sorunlar nedeniyle teknik direktör Okan Buruk St. Gilloise karşısında sahaya olabilecek en ideal kadroyla çıktı. Ancak bu kadro aynı zamanda Galatasaray'ın en yumuşak karnıydı! Çünkü gerek fizik gücü gerek yüksek atletik özellikleri gerek sertlikleri gerekse oyun ve taktik disiplinine olan sadakatleri nedeniyle St. Gillois'in, omurgasını İcardi, İlkay, Sara, Sane gibi fizik ve kondisyon olarak yetersiz oyuncuların oluşturduğu bir takıma karşı üstünlük kurması kaçınılmazdı. Nitekim de özellikle ilk yarı öyle oldu. Belçika temsilcisi daha organizeydi, sahaya daha iyi yayıldı, daha çok pozisyona girdi, daha fazla şut çekti, daha çok pozisyon üretti.

Galatasaray'ın en iyisi Gabriel Sara'ydı

Buna karşın takım olarak iyi savunma yapan St. Gillois karşısında Galatasaray'ın cılız atakları vardı. Elbette bu hücum aksiyonlarında pek pozisyon üretemedi Cim Bom. Akılda kalan tek pozisyon Galatasaray adına sahanın en iyi oyuncusu olan Sara'nın direkten dönen şutuydu. Belçika ekibi Galatasaray'ın en tehlikeli silahı Barış Alper'i kademeli ve sert savunma yaparak kısmen etkisiz hale getirdi. Tabii bu arada genç futbolcuya yapılan kasti faullere İspanyol hakemin müsamaha göstermesi ayrı bir konu, ona yazının sonunda geleceğim. St. Gillois'in tatlı sert savunmasıyla Barış Alper'i etkisiz kılması Galatasaray'ın hücum gücünü oldukça zayıflattı, ancak hücumdaki üretkensizliğin tek sebebi bu değildi tabii...

Haberin Devamı ›

Cim Bom duran toplarda da etkili olamadı

Leroy Sane'nin maçın büyük bölümünde markaja girmemesine rağmen etkisiz kalması, İlkay'ın fizik yetersizliği nedeniyle bir türlü sahaya ağırlığını koyamaması, İcardi'nin uzun boylu ve fizikli stoperler arasında pek varlık gösterememesi Galatasaray'ın gol planlarını duran toplar üzerine kurmasına neden oldu. Ancak ne var ki, kullanılan duran toplarda da Sarı-Kırmızılı takım beklentilerin uzağında kaldı. Beklentilerin yakınına yaklaştığı duran top organizasyonlarında ise yaptıkları acemiliklerle taraftara saç baş yoldurttular. Özellikle de Davinson Sanchez'in altı pastan topu tribünlere göndermesi maçın kader anlarından biriydi.