Galatasaray da durdurulur!

Ben de dahil olmak üzere, Galatasaray'ın Bayern Münih gibi bir takım olduğuna dair çok sayıda iddiada bulunuldu. Aslında ben hala kısmen de olsa bu iddiamın arkasındayım. Lakin dün geceki Trabzonspor maçına bakınca, Sarı-Kırmızılı takımın bu konuda daha çok fırın ekmek yemesi gerektiğini düşünüyorum. Aslında bu iddiayı şöyle toparlamak mümkün: Galatasaray, Bayern Münih olma yolunda! Olur mu olmaz mı, bunu ileride göreceğiz elbette... Fakat bu konudaki sinyallerin olumlu olduğunu da ifade etmeliyim.

Haberin Devamı ›

Üç oyuncunun yokluğuna rağmen...

İlk 11'in üç tane çok önemli oyuncusundan yoksun çıktığı Trabzonspor maçında Cim Bom'un, maçın genelinde ama özellikle ikinci yarıda dominasyon sağlaması bu sezon yine ligin en büyük favorisi olduğunun göstergesiydi. Üstelik çok zorlu bir fikstüre rağmen... Arka arkaya oynadığı Liverpool, Beşiktaş, Boto Glimt, Göztepe ve Trabzonspor gibi zorluk derecesi yüksek maçlardan sonra hiç yenilmemesi, kritik galibiyetlere imza atması ve bu keskin virajı hasarsız atlatması Galatasaray'ın gücünün, kadro kalitesinin sahaya yansımasıydı.

Haberin Devamı ›

Sahasındaki iki derbi maçı tehlike sinyali!

Bardağın dolu tarafı bu. Olaya böyle bakınca Galatasaray'ın bir şey kaybetmediğini düşünebilirsiniz. Ancak bu sonuçların bir başka boyutu da şu: Galatasaray bu sezon kendi sahasında oynadığı iki derbi maçında dört puan kaybetti. Ve iki maçta sadece bir gol attı. Puan kaybettiği bu ezeli rakipleriyle ligin ikinci yarısında deplasmanda oynayacak. Fikstür avantajı diye ter ter tepinenlere ithaf ediyorum bu bölümü!

Fatih Tekke'nin çok iyi analizi...

Liverpool, Bodo Glimt ve Göztepe... Galatasaray'ın galibiyetiyle sonuçlanan bu üç karşılaşmada da Sarı-Kırmızılı takımın en büyük silahı ön alan baskısıydı. Trabzonspor Teknik Direktörü Fatih Tekke bu maçları çok iyi analiz etmiş olmalı ki, Cim Bom'un en büyük silahını geçersiz kılacak önlemleri almıştı. Temaslı ve dikkatli oynayan bir defans dörtlüsü, orta alanda Jabol ve Oulai'nin dinamik oyunlarının yanı sıra topu saklama becerileri ve teknik kapasiteleriyle Galatasaray'ın agresif presini kırmaları ve rakiplerine karşı geçiş hücumu sağlamamaları, kusursuz bir savunma prensibinin sahaya yansımasıydı.

Cim Bom forvetleri bu maçta etkisiz kaldı

Fatih hocanın bu taktik anlayışına karşın Galatasaray, özellikle ilk yarıda üretken olamadı. Trabzonspor'un başarılı takım savunmasını aştıkları anlarda da Sarı-Kırmızılı takımın hücum oyuncuları ya final paslarında son derece kötü tercihler yaptılar ya da anlamsız şutlarla Trabzon kalesi arkasındaki taraftarlarına saç baş yoldurttular!

Barış Alper Yılmaz'ın ibretlik hikayesi!

Galatasaray takımında aksayan çok oyuncu vardı; başta Barış Alper Yılmaz olmak üzere... Genç futbolcunun bu sezonki hikayesi, spor okullarında ders olarak okutulacak cinsten... İbret vesikası olarak tabii... Hani, bir deyiş vardır bizim kültürümüzde; düz yolda araba devirmek, diye... Barış Alper'in yaptığı aynen böyle bir şey. Tekrar bu saf çocuğun hatalarını burada daha fazla irdelemenin anlamı yok ama Galatasaray'ın puan kayıplarını yaşadığı maçlarda en kötü performansı onun göstermesi de taraftar nezdinde kredisini her geçen gün tüketiyor.

Haberin Devamı ›

Victor Osimhen çok çabaladı ama olmadı

Trabzonspor karşısında Barış Alper'e nazire yaparcasına kötü oynayan başka oyuncular da vardı elbette. Yunus, Sara, Sane ve Sallai... Bu dört oyuncu da Galatasaray'a skor katkısı sağlayabilecek isimler. Gelgelelim, ikinci yarı biraz kıpırdayan Sane dışındakilerin hepsi hayalet gibi sahada dolaşan isimlerdi. Şimdi bu kadar hayaletin olduğu bir denklemde maskeli süvari Osimhen'in de yapacakları çok sınırlı kalıyor tabii!

Okan Hoca dün gece de çok formdaydı

Nitekim de öyle oldu. Her şeye rağmen Osimhen, takımının yine en etkili futbolcusuydu. İcardi oyuna girince etkinliği daha da arttı. Böyle olunca insanın, keşke Okan Hoca bu ikiliyi maçın ikinci yarısının başında sahada konumlandırsaydı diyesi geliyor, ama neyse... Benim bu serzenişime karşın teknik direktör Okan Buruk dün gece de takımın en formda ismiydi. Takımını rakibe göre ideal bir şekilde sahaya yerleştirmişti.