Bahis ve şike soruşturmasında üzerinde durulması gereken en kritik nokta şu: Adalet kadar itibarın da korunması gerekir!
futbolcular, ülkelerini temsil etmek için kampa girdiler. Kimi Avrupa'nın merkezinde, kimi Güney Amerika'da, kimi de Asya'da... Her biri, kulüplerinden kısa bir süreliğine ayrılıp başka bir aidiyet duygusuyla sahaya çıkacaklar bu hafta.
Bu dönemde teknik direktörler ve oyuncular için doğal bir nefes aralığı oluşuyor. Yoğun maç temposu, seyahatler, medya baskısı ve sürekli performans beklentisi arasında yenilenme lüksü, çoğu zaman sadece milli aralarda mümkün oluyor.
Bir yandan analizler yapılır, eksikler not edilir, diğer yandan zihinler toparlanır.
Ama kulüp binalarının içinde tablo biraz farklıdır.
Başkanlar, yöneticiler, finans sorumluları genellikle aynı sorunun etrafında döner: Maaşları nasıl ödeyeceğiz"
Yayın gelirleri, sponsorluklar, borçlar, oyuncu primleri derken, biriken stres sadece finansal değildir; manevi yorgunluk da artar.
Haberin DevamıBirçok başkanın sessiz iç sesi aynıdır: "Ben bu işe neden girdim" Sezon başında planlamalar doğru yapılmadığında, ödeme günü geldiğinde kara kara düşünmeler başlar.
SAPLA SAMAN BiRBiRiNE KARIŞMAMALI
Bütün bu döngünün arasında son günlerde ortaya çıkan bahis ve şike iddiaları da belli ki çok derin yerlere gidecek. Kulüpleri, başkanları, futbolun içindeki bütün aktörleri etkileyecek.
Başkanlar, yöneticiler, hakemler, futbolcular, futbol dünyasındaki önemli isimler. Şimdiden sayısız isim ortaya atılmaya, açıklanmaya başladı. Bu noktada üzerinde durulması gereken en kritik nokta şudur: "Adalet kadar itibarın da korunması gerekir."
TFF'nin açıkladığı listede adı yer alan bazı futbolcular, hukuki süreci başlatacaklarını ve savcılığa başvuracaklarını belirttiler.
Soruşturma elbette yürütülmeli, şike ve yasa dışı bahisle ilgili en ufak şüphenin bile üstüne kararlılıkla gidilmelidir. Ancak isimler kamuoyuna sunulurken çok daha titiz, çok daha hassas bir dil ve yöntem izlenmek zorundadır. Çünkü bir iddia, bir başlık ya da bir sosyal medya dalgası; soruşturma sonunda aklanan bir kişi için bile kalıcı bir itibari hasara dönüşebiliyor. Bu da farkında olunmadan bir "itibar suikastı"na kapı aralayabiliyor.

12