Nihat Örs'ten "Düşlerin Rengi- Hikâyeli Şiirler"

bu maya böyle karıldı

böyle yaratıldı bu nihat

örslerde dövsün bizi kader

ikiden bir etsin

birlikte dirlik var

dirlikte birlik

(H.Y)

Daha çocuk yaşlarda düşmüştü içime edebiyat sevgisi… Ortaokul ve lise yıllarım bu sevgiyle haşr-u neşr olsa da üniversite tahsilim çok istememe rağmen edebiyat alanında değil babamın isteği üzerine ziraat alanında gerçekleşti. Erzurum Ziraat Fakültesinde okuduğum yıllarda yine en büyük iştigalim edebiyat alanında oldu. Edebiyattan hiçbir zaman kopamadığım gibi tahsilim hayatımdan sonra da bu sevgiden kopamadım.

Edebiyat sevgisi karşıma birçok değerli kalemi çıkardı. Çok güzel be baki dostluklar tesis ettiğim bu kalemdaşlarımdan birisi de Nihat Örs'tür.

Nihat Örs 1971 Tokat Erbaa doğumlu. 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenliği Bölümü mezunu ve onu tanıdığım 2007 yılından beri Çorum'da Edebiyat Öğretmenliği yapmakta.

Onunla Aşkın E Hali Edebiyat dergisinde yazıyorduk. Daha sonra Edebiyat Bülteni, Künye Edebiyat, Edebiyat ve Sanat Akademisi ve Şehir Defteri dergilerinde yazdık.

Nihat Örs yılların birikimi olan şiirlerini bu yıl kitaplaştırdı. "Düşlerin Rengi- Hikâyeli Şiirler" isimli kitap geçtiğimiz günlerde KDY yayınları arasında çıktı. 106 sahifelik kitapta 42 şiir bulunmakta.

Düşlerin Rengi, alışılmış şiir kitaplarında farklı bir şiir kitabı. Kitapta her şiirin karşısında küçürek bir öykü bulunmaktadır.

Nihat Örs şiir kitabına, şiir hakkındaki görüşleri ile şiirin roman ve hikâye ile ilişkisini anlatan poetik bir giriş yapmış.

Şaire göre şiir, insanın yaşadığı dünyayı anlama ve anlamlandırma, ifade etme ifade şekillerinin başında gelir. Bu yönüyle şiir, kelimelerin anlam alanlarını halka halka genişleterek insanın zorlu yolculuğunda hep yanındadır. Bu birliktelik nedeniyle şair; kalp atışlarından ayak seslerine, gülüşünden ağlayışına, gurbetinden özlemine, sevgisinden nefretine kadar kendine ait ne varsa mısralarında bu duygularını dile getirir.

Nihat Örs, şiire yüklenen anlam kadar şiirin yüklendiği anlamlara da kafa yoran bir şair. Ona göre "Nesnelerin, olayların, duyguların ruhunu; onların sade bir gözle fark edilmeyen taraflarını ortaya koydukça şairin şiirde ne söylediğinin anlamı ortaya çıkacaktır." Gerçekten de şiir severler okudukları şiirleri anlamlandırma, kendisine şairin verdiği mesajları doğru okumak derdindedir. Bu bazen zor bir uğraştır. Zira şiir dili konuşma dilinin üzerinde bir dildir ki buna üst dil denmesi de bu yüzdendir.

Nihat Örs, "Şairin insanın varlık, yokluk sızısını mısralara yansıtması ile söyleyecekleri mana bulacak ve şiir şairin sahipliğinden çıkacaktır." diyerek bu anlamlandırma çabasının sonucuna ışık tutmaktadır.

Kuşkusuz bazı şiirleri ve mesajları doğru anlayabilmek için şiirin hikayesini bilmek büyük bir kolaylıktır. Örs'e göre bazı şiirlerin hikâyelerini bilmek, şairin muradını anlamakla beraber şiiri anlamlı da kılar. Şiirin hikâyesi, şiirin herkeste uyandıracağı etki gücünü arttırır.

Örs, bu sözlerine yapılacak müstakbel itirazları sezinlemiş olacak ki hemen şu cevabı verir. "Bu hikâyeler şiiri tek anlamlılığa indirgemek değil nasıl bir ruh halinin neticesi olarak ortaya çıktığını okura izah ederek şiirin yorumlanmasını kolaylaştırır. Şiiri tek anlamlılığa zorlamaz. Çünkü şairin muradı ile okurun muradı birleşir."

Söz tam da bu minvalde ilerlerken Örs, şiirin sınırlarını da çizmeyi ihmal etmez. Ona göre "Şiir bir hikâye de değildir ama şiirden hikâye de çıkar roman da. Kelimelerin anlam haritasında yankı bulan duygular farklı olay­ları çağrıştırabilir."