Küresel İntifada!

İsrail bugünkü aymazlık seviyesine Araplarla yaptığı savaşları kazanarak geldi. 1948'deki Birinci savaştan 1973'teki son savaşa kadar İsrail hep kazanan taraf oldu.

Arap devletleri başta, İsrail'in varlığını hedef alarak savaştı, daha sonra İsrail'in işgal ettiği toprakları geri alabilmek için... Ve giderek Filistin'e ilgi azaldı.

Abdülnasır'ların yerini Enver Sedatların alması ve devam eden süreçte Soğuk Savaş'ın sona erip ABD'nin tek hegemon güce dönüşmesi Ortadoğu dengelerini de fazlasıyla etkiledi. Ne Süveyş Kanalı'nı millileştiren Mısır vardı artık ne de 1973'te İsrail'e destek oldukları için ABD ve Hollanda'ya petrol ambargosu uygulayan Suudi Arabistan.

Filistin direnişi ne zamanki sadece Filistinlilerin direnişi oldu o zaman dünya kamuoyunun dikkatini çekti ve İsrail'i ve destekçilerini göstermelik de olsa bir şeyler yapmaya mecbur etti.

1987'de başlayan Birinci İntifada 1993'e Oslo Anlaşmasına kadar devam etti.

İntifada bıçak kemiğe dayandığında başladı. İsrail'in keyfi tutuklamaları, katliamları, ev basmaları, evlerini, topraklarını çalarak insanları göçe zorlamaları karşısında başlayan intifada Batı Şeria, Doğu Kudüs ve Gazze'ye yayıldı. Yerden topladıkları taşları İsrail askerlerine atan Filistinli çocukların direnişi bir süre sonra sivil itaatsizlik eylemlerine dönüştü. Tanklarla taşların çarpıştığı Birinci İntifada'da Filistinli gençler Hz. Davut'un sapanlarıyla Calutlara nişan aldılar. Tıpkı Hz. Musa'ya karşı gelen ataları gibi Siyonist İsrail de, kutsal olan tüm emirleri ayağının altına aldı, "çalmayacaksın" diyen 10 emre rağmen Filistinlilerin toprağını, evini, bahçesini çaldı, zeytin ağaçlarını kökünden söküp aldı.

"Öldürmeyeceksin" emrine rağmen savunmasız çocukların üzerine ateş etmekten çekinmedi. Öldüremediklerinin kemiklerini taşla kırarak sakat bıraktı.

Taşla çocuk kemiği kırmak bir İsrail işkence yöntemi olarak tarihe geçti.

Save The Children'ın (Çocukları Kurtarın) raporuna göre "İntifada'nın ilk iki yılında, üçte biri on yaşın altında yaklaşık 30 bin çocuğun dayak yaralanmaları nedeniyle tedaviye muhtaç hale geldi.

Filistin halkının büyük direnişi ses getirdi. Oslo Süreci bu şekilde başladı. Ancak tabii ki bir hayal kırıklığı doğurdu. Filistinliler, kendi topraklarında bağımsız bir yönetime kavuşamadıkları gibi İsrail'in "yerleşim" adı altında sürdürdüğü işgal ve terör devam etti.