21 yıldır, aralıksız, her girdiği seçimi kazandı. Şimdiye kadar üzerine yığınla kitap yazılmış, dünyanın filminin çekilmiş olması gerekirdi. Bizim değil de bir başka ülkenin lideri olsaydı Netflix'te mebzul miktarda Erdoğan filmi olurdu. Biz her zaman olduğu gibi iş yapmaktan filmini çekmeye vakit bulamıyoruz!Dün akşam Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yaptığı konuşmada bir ara "Yarın çalışmalara başlıyoruz" dedi. Hele bir soluklanalım, şu kazandığımız zaferin az tadını çıkartalım, yok. Eminim etrafındaki herkes "Yapma Reis" demiştir!Erdoğan'ın siyasetten anladığı şey bu çünkü; hizmet. Şiarı ise "Halka hizmet hakka hizmettir!" Dolayısıyla çalışabildiği sürece siyaset yapacak biri o. Ama Cumhurbaşkanı olarak ama partisinin başında. O BİR SEÇİM KAZANMA MAKİNASI Büyük bir zafer kazandı. Başarısı her türlü takdirin üzerinde. Kendine has ve yenilmez bir lider olarak tarihe geçti. Kim ne derse desin Erdoğan 21. yüzyılın açık ara en güçlü, en karizmatik lideridir. Siyasi bir dehası olduğu muhakkak. Rakiplerinin sahip olduğu gücü bile kendi lehine kullanabilen bir lider. Bir seçim kazanma makinesi. Ama bir sihirbaz değil, olmayacak duaya amin demiyor. Milletin sinesine dokunarak siyaset yapıyor. Milletle ters düşmüyor, millet nereye bakıyorsa o da o yana bakıyor. "Büyük ve güçlü Türkiye" idealinin peşinde koşarak siyaset yapıyor. Yani milletle aynı ortak paydada buluşuyor. Akıntının tersine kürek çekmiyor. Ezanla, bayrakla, sınırla derdi olanlara yanaşmıyor, onları yanına yanaştırmıyor. Bu temiz vasat üzerinde siyaset yaptığı için de kazanıyor. ERDOĞAN DEĞİL TÜRKİYE KAZANDI Yani sadece çalışkan olduğundan, siyaseti hizmet olarak algıladığından değil, en başta milletin kırmızı çizgileriyle kavga etmediğinden, tersine o çizgileri aşmaya çalışanlara karşı koyduğundan seçim kazanıyor. Erdoğan kazandı diyoruz ya, Türkiye kazandı aslında. Türkiye kazandığı için Erdoğan da kazandı. Denklemi böyle kurmamış olsaydı ne Erdoğan ne de Türkiye kazanacaktı.Türkiye Yüzyılı diye bir şiar koyduğu