Hani geçen yıl yapı diye diye bir sezon geçirdik...
Kimimiz umursamadık, kimimiz ciddiye aldı...
Ama geçen hafta öyle bir olay yaşandı ki "Yapı var" diyenlerin tümünü haklı çıkardı...
Şöyle ki yapı sadece sahada hakemin verdiği kararlarla olmuyor tabii ki...
En önemlisi dış etkenler... Kötü bakış açısı ve ön yargı yapının temel taşlarını oluşturuyor...
Tabii ki olay Hakan Çalhanoğlu olayı...
Önce Galatasaray için geldi denildi. Hiç sorun yok.
Hatta Galatasaray on birinde hangi bölgede oynayacağı tartışmaları yapıldı.Ama olmadı...
Sonra Fenerbahçe gündeme geldi.
Ve ortalık yıkıldı.
Adamın DNA'sına kadar araştırılmaya başlandı. Öyle bir hava yaratıldı ki, Hakan Fenerbahçe'ye giderse futbol hayatı bitecek, ömür boyu bir yalnızlığa mahkum olacak ve daha niceleri.
Hatta medyamızın kelli felli isimleri Hakan konusunda "Fenerbahçe'ye gidemez" şeklinde manifestolar bile yayınladılar. Tepkiler büyüyünce silmek zorunda kaldılar.
Hakaretler, tehditler, yakıştırmalar, geleceğe dönük falcılıklar, adamın çoluk çocuğunu alet etmeler, beş yılda iki Şampiyonlar Ligi finali oynamış Hakan'ın futbolunu kötülemeler hepsi vardı.Zaten Hakan bir karar aşamasında. Şimdi siz bu kadar çok tepkiyi görünce o aşamada nasıl bir rota çizersiniz. Ben olsam "İtalya'ya dönerim". O da öyle yaptı. Kararını verince de çıt yok. Herkes mutlu mesut.
Burada ne Fenerbahçe çok şey kaybeder, ne de geri dönmekle Hakan... Ve tüm bu infial daha ortada hiçbir şey yokken meydana geldi. Eğer olay ciddi bir transfer aşamasında olsa kim bilir neler yaşanacaktı. Eğer bu işe TRT'de çok saydığım arkadaşlar bile gereksizce böyle tepki gösteriyorsa gerisini siz düşünün.Ş
unu net söyleyeyim. Sen Fenerbahçe'nin sezon boyunca her türlü nimetinden yararlanacaksın, her programının ağırlığını oluşturacak, reytinglerin Fenerbahçe olmasa eksilere düşecek olmasına rağmen bu kulüp böyle davranılmayı hak etmiyor.Haydi sezon içinde Fenerbahçe olmadan bir tane program yapın. Yapabiliyor musunuzBunu bile bile "Hakan Fenerbahçe'ye aman gitme." Sana ne kardeşim sana ne.
Elbette eleştiri yapacaksın ama bu başka boyut. Bu Fenerbahçe düşmanlığı. Hem de resmi düşmanlık. Sadece onlar değil. Bu konuda kafayı kıran arkadaşlar var.
Ben yapıya çok inanmayanlardan, her şeyin sahada çözüleceğine düşünenlerdenim. Ama sadece bu olay "yapı var" diyenleri sonuna kadar haklı çıkardı.
Ben haksız çıktım.
Ve burada beni en çok rahatsız eden de aleni bir şekilde Fenerbahçe düşmanlığının göz göre göre körüklenmesi.
İmza rezaleti
Fenerbahçe'de imza olayı büyük rezaletlerle sona erdi.
Neden mi
Çünkü Hakan Bilal Kutlualp ya da Mahmut Uslu ile bu işe girilmez. Sakın yanlış anlamayın iki eski yönetici değersizleştirmiyorum. Aksine geçmişte yönetim kurullarında çok başarılı işler gerçekleştirdiler. Her yönetimde mutlaka olması gereken isimler. Ama bu olay farklı.