Galatasaray, Konya karşısında kendini sıkmadan rahat bir galibiyet aldı. Sarı-kırmızılıların ligde şöyle bir özelliği var. Kadro o kadar ligimizin üstünde ki, ne kadar kötü oynarsa oynasın bir şekilde golü bulup maçı koparabiliyorlar.
Örneğin dün vasatın altındaydılar. Almanya şokunu atamamışlar. Bir etkisizlik, isteksizlik. Ve üstüne üstlük Sane ve Icardi'nin yetersizliği takımın neredeyse 9 kişi mücadele etmesine neden oluyordu.
Konya ise bunun farkına vardı. Ama tam cesaretlendiği anda golü yedi. Barış'ın fiziksel gücünü kullanıp pozisyonu yaratması, ardından Yunus'un bitirmesi bir yerde sanki maçın da sonunu ilan ediyordu. İkinci gol öncesi enteresan bir an vardı. Belki herkes dikkat etmemiştir. Degajdan gelen top savunmadan döndü. Ancak o topu İlkay öyle bir oyuna soktu ve Barış'a aktardı ki tam bir usta işi. Belki basit gözükecek ama orada topu hiç bekletmemesi, müthiş bir kontrolle arkadaşlarını görmesi bu futbolcunun ne kadar değerli bir adam olduğunun kanıtıydı. Tabii son vuruş öncesi Yunus'un Icardi'ye asistini de unutursak ayıp olur.
İkinci yarı Galatasaray daha dikkatli ve daha çok koşan bir görüntüye sahip oldu. Skorun verdiği rahatlıkla da oyunu istediği gibi götürdü. Tabii Konya'nın hiç kasmadan, açık futbol oynaması dünkü rahat maçın etkenlerinden birisiydi.