Yol arkadaşı!

Lige verilen aralarda ortalığın sakin geçmesiyle, kötülüğe programlanmış adamların tetikte beklemesi arasındaki manzaraya iyi bakın! İşlenmedik suç bırakmayanlar, meydanı boş bırakmıyor. Hayat matematiktir de insanlık hesabı para hesabının yanında vasıfsız elemandır. O yüzden çirkinliklere paha biçilemeyen düzende "malı götürene" matematik uzmanı denir! Oysa parayı düdükleyenlerle parayı verenlere düdük üfleyenler arasındaki sayısal bağlantılar ne matematik kurallarına uyar ne insanlık kurallarına. Bu ülkede etiketi ve parası olan her zaman güçlüdür. İnsanlığın gözünden düşenleri parlatan sistemde silah, kara para ve bahis çeteleri de muhteşem üçlüdür! H H H
Onurlu insanlar geçinmek için yeri gelir kolundaki saati satar da gözleri paradan başka bir şey görmeyenler en yakınındaki insanları bile satar. "Yere batsın" deriz, "bu dünyanın apoleti de parası da." Bu topraklarda para musluklarıyla yılan ıslıkları kardeştir ya, biliriz ki ahlaksızlığın yazısı da birdir turası da. O yüzden dürüst insanların zorbalığa ve kötülüğe karşı kazanacağı bir zafer kalmamıştır. Asalete, adalete ve sportmenliğe erişim de "engellenmiştir!" Oysa uçak çoktan düştü "kara kutuların" içini de biliyoruz dışını da. İnsanların yasalar önünde eşit olmadığı bir ülkede hukukun yazını da biliyoruz kışını da.


Aşkı, adaleti ve asaleti örneklemek istediğimiz zaman maziye koşarız. Çünkü şimdiki zaman insanlık patentine sahip değil. Sosyal medya cahillerin "mandırası" oldu. Yollar da kesildi, güzelim Türkçemizin dili de. Siyah-beyaz güzelliklerde keşke maziye kesilseydi biletler. Hulusi Kentmen'in Yeşilçam filmlerindeki "dürüst hakim" duruşuna! Kuruşu kuruşuna hesap verilen haysiyetli yıllara. O zamanki insanların elde avuçta olmasa da kapıya geleni boş çevirmeyecek kadar gönülleri boldu. O yüzden sadece eski sevdalara değil, yok edilen zarafete ve asaletedir özlemimiz; "Şimdi uzaklardasın gönül hicranla doldu."


80'li yıllarda Fenerbahçe'nin ve milli takımın kalecisi olan Yaşar Duran'la birkaç gün önce telefonla sohbetim oldu. 40 yıl önce Çeşme Altınyunus'ta Arif Kocabıyık'la birlikte fotoğraflarını çekmiştim. Magazin tarafımı hatırlamadı ama spor yazılarımı yıllardır okuyormuş ve arama ihtiyacı hissetmiş. Gurur duydum.