Karınca!

Bir kadın her yaz yaptığı gibi yanındaki grupla yamaç tırmanışına katıldı. Bir süre tırmandıktan sonra nefeslenebileceği bir oyuk buldu. Yamaçta asılı dururken gruptaki arkadaşı dalgınlığa düşerek ipi gevşetince, aniden boşalan ip hızla kadının gözüne çarptı ve lensinin düşmesine neden oldu.
Kadın ümitsizlik içinde dua etmeye başladı. "Allah'ım, bu dağlar üzerindeki her taşı ve yaprağı bildiğin gibi lensimin yerini de biliyorsun, onu bulmama yardım et." H H H
Patikadan indiklerinde yamaca tırmanmak üzere oraya doğru gelen yeni bir grup gördüler. İçlerinden biri "aranızda lens kaybeden var mı" diye bağırdı. Kadın sevinçle "evet" diye haykırdı, "ben düşürmüştüm." Lensi bulan durumu anlattı. Kadının gözünden düşen lensi bir karınca taşıyordu ve karınca yürüdükçe kayanın üzerine yansıyan güneşin etkisiyle parlayan lens, diğer grubun dikkatini çekmişti. Ve lens sahibine iade edildi.
H H H
Eve döndüklerinde kadın lensini nasıl bulduğunu babasına anlattı.
Bir ressam olan babası da ağzıyla lens taşıyan bir karınca resminin yanına konuşma balonu çizdi ve içine şunları yazdı. "Allah'ım, bu nesneyi neden taşıdığımı bilemiyorum.
Bunu yiyemem ve neredeyse taşıyamayacağım kadar ağır. Ama istediğin sadece bunu taşımaksa senin için taşıyacağım." Meselenin öznesi.
"Bu yükü niye taşıyorum" demeyin.
Not: Adalet ve meslek onuru da taşınması gereken yüktür, vebali büyüktür!
H H H
Oturdukları koltuklarda taşımaları gereken yükün sorumluluğunu reddedip, suçu başkalarına atanlar için de sözümüz var. "Dik durmak insanlığın omurgasıdır!" Hakemlerin yanlı idaresiyle değil, futbolcuların iradesiyle güzeldir kazanmak!
Oysa herkes kendi çirkinliğine haklı nedenler arıyor, yanlışını onarmak yerine.
Kulüp başkanları başarısızlıklarının bedelini nasıl olursa olsun kazanmak gerçeğini bilinçaltına yükleyerek ödüyorlar. Nasılsa arkaları sağlam, sosyal medyada trolleri de var, medyada iki renkli kuyrukları da.
H H H
Bugünler kabadayı teknik adamların hakemleri ve medyayı kullanmasıyla oluşan mafya sisteminin uzantısıdır.
Şampiyonluğa birinci derece etki yapan hakemler açığa alındı da onları bile koruyanlar oldu. O hakemler; tekrarından utanmadıkları çirkinlikleri alışkanlık haline getirdiler, emirlere baş eğdiler ya da ipini sahibine teslim eden kukla rollerini sevdiler.