Uzun yolun başı!

Fenerbahce'nin Kocaeli karşısında topla bu kadar oynayıp 3 tane gol atmasını az bulduysak, bir yandan Fenerbahce'deki baskılı oyunun gucunu dışa vururuz, ote yandan forvet hattındaki golculerin sorgulanması gerektiğini. Ama kaleci sorunu dışa vursa da Duran olması gerektiği yerde olmasa da ve En- Nesyri sahada buyutecle aransa da Fenerbahce'yi inanmış bir takım olarak gorduğumuzu inkar edemeyiz. Sezonun en gorkemli transferi Brown. Bir adam hem teknik hem yaratıcı ve hızlı olabiliyorsa, takımının da en buyuk guvencesi olur ve cok mac kazandırır. Tribunlerin gozunu okşayan goruntuler de Brown'ın ayağında şekillenir. O yuzden boyle yabancıya can kurban!


Duran'ın uyarılması gerek. Tribune ve hakeme oynamak konusunda Turkiye'ye "broşurle" gelmiş sanki. Belli ki kendisine temas edilmesinden hoşlanmıyor ama rakibin dokunmadığı pozisyonda bile kendini yere atmak da klas futbolcuların kitabına uymuyor. Takımda yapılan değişiklikler icinde beni en cok şaşırtan Cağlar Soyuncu oldu. Sahanın en iyisiydi. Demek ki kendini onarmış. Cunku bu adam gecen sezon kaybedilen puanların sebebini oluşturan futbolcular sıralamasında 1 numaraydı. Dileriz tutturduğu yeni ritmi bozmaz!


Fenerbahce'nin Benfica ve Goztepe maclarındaki sorunun ana kaynağı orta alandı ve İsmail Yuksek'in bu takıma neler kattığını soylemeye gerek yok. Aynı duşuncelerim İrfan Can Kahveci icin de gecerli. Fenerbahce'nin ihtiyacı olanı gormek varken, ne yazık ki yanlışlarından donmek bazılarının kitabına uymuyor!


Şampiyonlar Ligi'nin buyuk fotoğrafında yer almak icin yıllardır bekleyenler soruyor. "Benfica'yla rovanş macı ne olur" İmkansız diye bir şey yoksa, bazen tum sihirler boyle bir maca birikir. Bazen de olmazsa olmaz, o yuzden her sonuca hazırlıklı olmak gerekir.


Galatasaray'ın Kayseri'de aldığı galibiyet sonuc olarak harika, futbol olarak yetersiz. İkinci yarıda Kayserispor yakaladığı pozisyonları değerlendirse sonuc farklı olabilirdi. Ligdeki 3 maclık Galatasaray'da savunma beklerinin kesinlikle yetersiz olduğunu gorduk. Orta alanda Mertens aranıyor. Yunus Akgun'un bindirmelerine ve Sane gibi birine rağmen Barış Alper Yılmaz'ın yokluğunun bu kadar hissedileceğini tahmin etmezdim. Butun bunların dışında, takımdaki bazı ayrıntıları iyi irdelemek gerek. Bunun adı; transferde odenen ucrete mahsuben oluşan "Osimhen Sendromu!" Barış Alper Yılmaz'ın Avrupa'ya değil de "paraya gitmek istemesinin" sebebi de kesinlikle bu durumu işaret ediyor. Osimhen'deki alışık olmadığımız gerginlik de. Tedbirler alınmazsa, gereken takviyeler yapılmazsa, Galatasaray icin Şampiyonlar Ligi macerasının "turnuvaya katılmış olmaktan" oteye gidemeyeceğini soylemek haksızlık olmaz.