Terbiye ve akıl

Fenerbahçe'ye bayram ikramiyesi. Bodrum galibiyetinin yanı sıra, Galatasaray'ın Beşiktaş yenilgisinin ardından gelen mesaj; "arife günü elinize tutuşturulan bilete gözünüz gibi bakın, liderlik yakında sizinle irtibata geçebilir!" Futbolun da bir notu var: "Samsunspor maçındaki gibi vurdumduymaz olup puanları sahanın ortasında bırakırsanız, rakibiniz çizgiyi sizden önce geçebilir."


Bodrum karşılaşmasına gelince, Fenerbahçe'nin iki yüzü var, birinde futbolu güzelleştirmek için sahada saltanat kuran ve farklı galibiyete pencere açan bir takım, diğer yüzünde futboldan hızla uzaklaşan ve 3 farklı galibiyetten neredeyse beraberliğe davetiye bastıran bir takım. Kaleci İrfan Can'ın kurtardığı pozisyonlara bakınca kanıtlar ortada! Maçın ilk yarısını önde kapatan Fenerbahçe'nin Bodrum gibi bir takımın karşısında ikinci yarıyı 1-0 yenik kapatmasının bir açıklaması olmalı. Bunu da sadece Mourinho yapabilir.


Liderliğe ne anlatır futbol Kazanma ruhunu mücadele etmeyi. Her şeyden önemlisi rakibin gücüne saygı duymayı. Sahada uyumayı değil. Galatasaraylı futbolcuların Beşiktaş karşısında ayakları karıncalanmıştı sanki. Pozisyonların küsuratında bile yoktular. Morata gibi birine 80 dakika tahammül eden kenar yönetim, Osimhen gibi bir adamı yalnızlığa mahkum etmenin bedelini ağır ödedi. Gecenin tercümesi "intihar nedeniyle kapalıyız!" Kaç maçtır berbat sinyaller veren bu yenilginin yenilmezlik gerçeğini yok etmesi bir yana, Fenerbahçe'nin liderliğine yeşil ışık yakması diğer yana yazılmalıdır.


"Beşiktaş'ı tebrik ederim, Türkiye'nin en büyük takımını yendiler. Yanılmıyorsam 25 puan fark oldu" diyen Yunus Akgün'e gelince, bu cahil delikanlı yenildiği rakibini küçümsemekle aslında kendi takımını küçümsediğinin farkında değil. Rakibin ne kadar değerliyse, senin yenilgin de o kadar değerlidir ve Beşiktaş'ın galibiyeti de kazanma sanatıdır. Tıpkı Fenerbahçe'yi ve Trabzonspor'u yendiği gibi. Ayrıca Beşiktaş smokin giyenlerle işçi tulumu giyenler arasındaki farkı bu ülkede öğreten takımdır. Puan cetvelinde nerede olursa olsun direncin ve inancın takımıdır. Bunları öğrenmek için bilgiye aç olmak gerek, komplekslere yenilmek değil. Cahil futbolcuları boşuna işaret etmiyoruz; "eğitim şart" diye.