Tebessüm!

Yaz yangınları ormanları kül ederken, söndürülmekte gecikilmiş bir yangın yeridir futbol.
O yangınlarda kulüpleri özel yapan değerleri sıradan hale getirenlerin parmak izleri vardır. Ateş benzin emer, birileri sportmenliği diri diri gömer. O yüzden zarafet futbolun huzurundan çekilmiş insanlığa erişim engellenmiştir.
Teknik adamlarda yöneticilerde sürekli yellenen nefret yangınları ve korkunç ihtiras orman yangınlarından daha tehlikelidir. Medyadaki trollerin de katkısıyla bilinçaltına şiddet yüklenen çocukların ya gözleri karartılıyordur ya hayatları. Oysa çocuklarımıza nasıl bir miras bırakacağımızı düşünerek yaşamak zorundayız. Adamsak eğer!
Yöneticiler, teknik adamlar futbolun gerçek anlamını hissetseler, zarafetten ve sportmenlikten kimseye zarar gelmeyeceğini görürler. Yakışan; kaybederken kendini kaybetmemek ne konuştuğunu bilmek ve her biçimde gülümsemek. O yüzden kendilerine bir tebessümü çok gören "suratsızlar için" harika bir öyküm var. Bir tebessümün nelere yol açtığını göstermesi açısından zaman zaman dile getirdiğim bir öykü.
Babasının elinden tuttuğu küçük kız çocuğu yolda yürürken hüzünlü bir yabancıya gülümsedi. Bu gülümseme adamın kendisini daha iyi hissetmesine sebep oldu. Bu hava içinde geçmişte kendisine yardım eden bir dosta teşekkür etmediğini hatırladı. Hemen telefonuna uzandı, teşekkür konulu güzel bir mesaj yolladı. Arkadaşı bu teşekkürden o kadar keyiflendi ki, her öğlen yemek yediği restorandaki garson kıza yüklü bir bahşiş bıraktı.
Garson kız ilk kez böyle bir bahşiş alıyordu. Sanki güneşli bir havayı içine çekti. Akşam eve dönerken aldığı bahşişin bir kısmını her zaman köşe başında oturan yoksul adamın şapkasına bıraktı.
Adam öyle minnettar oldu ki, başını kaldırıp sokakta yanan lambalara baktı ışık topladı. İki gündür boğazına giren lokmaları sayıyordu. Karnını doyurduktan sonra ıslık çalarak bodrum katındaki tek odalı evinin yolunu tuttu. Yolda saçak altında titreyen köpek yavrusunu görünce kucağına aldı. "Bu gece senin meleğin de benim" dedi.
Küçük köpek gecenin soğuğundan kurtulduğu için mutluydu. Sokağa göre oldukça sıcak sayılan bir odada sabaha kadar koşturdu. Sabaha karşı apartmanı dumanlar sardı, bir yangın başlıyordu.
Dumanı koklayan köpek öyle bir havlamaya başladı ki, önce yoksul adam uyandı sonra bütün komşular. Anneler babalar dumandan boğulmak üzere olan çocuklarını kucaklayıp ölümden kurtardılar. Bütün bunların hepsi bir sent bile maliyeti olmayan bir tebessümün sonucuydu. O küçük kızın gülümsemesi.