Şövalye!

Ligde futbol olarak seyir zevkinin askıya alındığı bir hafta sonu geçirdik. Bireysel olarak öne çıkanlar vardı da estetik kaybını biraz olsun telafi ettiler. Ama bazı gerçekler var ki, oradaki kayıplarımızı telafi edecek futbol felsefemiz yok. H H H Hakemlerden faul çalmanın, futbolcular adına hırsızlık sayılması gerektiğini düşünüyorum ama hakemler de bu eyleme yol veriyor. Topun oyunda kalması için yüreğini ortaya koyamayan hakemler, uyduruk faullere düdük çalmaya doyamıyorsa biz neyi tartışabiliriz Futbolculara dürüstlük ehliyeti gerektiğini mi, hakemliğin hücre yapısını mı Futbolu sanat galerisi falan zannediyoruz ya, bizimki de hayal tamirciliği! H H H Gördük ki Galatasaray kazanma duygusunun bir adım önünde yürüyor. Tarihi galibiyetler serisinin üzerinde en büyük hak sahibi Okan Buruk. Bu sezon ligin şövalyesi de Okan Buruk. Kendisine alkışlarımızı gönderiyoruz, "sezon başında sosyal medyada hasta hikayeler üretenlerin de kulakları çınlasın" diyoruz. H H H Kasımpaşa karşısında futbol olarak alıştığımız Galatasaray'ı ilk yarıda bulamadık. Yalnızlığa terk edilen İcardi'nin rakip kale önündeki beslenmesinde sorun vardı. Kerem ve Yunus iki çaresiz savaşçı rolünün dışına çıkamadılar. Dinamizmi körükleyen Mertens'in yokluğu fazlasıyla fark edildi. İkinci yarıdaki değişikliklerle gelen galibiyetin tanımlaması; kazanmak duygusunun dayanılmaz gücü. Böylesine tarihi bir galibiyet serisine sıkı tutunmak gerekir ama "kimse sonuna kadar kazanamaz" gerçeğini de tırnak içine almak gerekir. Her ihtimale karşı! H H H Not: Kasımpaşa'nın verdiği mücadeleye bakınca, Selçuk İnan'ın teknik direktörlüğünün gelecek zamanlarda daha anlamlı biçimde şekilleneceğini düşünüyorum. Sahada futbolun yanında duranların da saha kenarında efendi duranların da yanında olmamız gerekiyor. Bu da bizim adaletimiz olsun. H H H Beşiktaş'ın Başakşehir önündeki galibiyeti, bir adamın varlığının birçok şeyin yokluğunu örtbas ettiğinin resmidir.