Özel proje!
Süper Kupa aşk istiyordu o aşk sadece Beşiktaş'ta vardı. Süper Kupa ruh istiyordu o ruh da sadece Beşiktaş'ta mevcuttu. Bu görkemli finalde "istiridyeden çıkan inciyi" gördük. Maçın başında ilk golü de gördük son dakikada beşinciyi de gördük. Biraz daha zaman olsa Galatasaray adına çok daha ağır bir sonuç gelebilirdi. "Ben buraya zaten yenilmeye geldim" diyen Galatasaray'a karşılık, takım oyunu ve yardımlaşma duygusu öne çıkan Beşiktaş sezonun en özel projesi olarak dikkat çekti. Kısa zamanda harika bir yapılanmanın gerçekleşmesi kadar, kupanın kaldırılmasındaki sportmen duruşa da baktım. Kazanma adabına bile sahip olmayan ağzı bozuk adamları gördük biz! Kaybedince toz olanlara da alıştık. O yüzden böylesine görkemli bir sonuçtan sonra Hasan Arat'ın zarafetine de teknik direktör Bronckhorst ve Beşiktaşlı futbolcuların kaliteli duruşuna da kocaman alkışlar gönderdim.
Yabancı futbolcuya karşı değilim ama futbolumuzun yabancı bataklığına çevrilmesine karşıyım. Bazı yabancılar var ki aldıkları onca paraya karşılık "takıma faydalı olmaları için bir fırın ekmek yemeleri gerekir" diyorum. Ama Immobile ve Rafa Silva gibi bire 40 ekmek verebilecek isimleri görünce "böylelerine lafım yok" diyorum. Benim meselem gençlik. Gençlik rüzgarları nerede esiyorsa o takımdaki gelişim başarıyı da beraberinde getirecektir. Özellikle Beşiktaşlı Mustafa Hekimoğlu'ndan bahsediyorum. 17 yaşının düşlerine kanatlanmış böyle yetenekli bir gencin varlığının kaç yabancıya bedel olduğunu bir yıl sonra hep birlikte hesaplarız.
Galatasaray'a gelince, şampiyon apoletli takımlar kompleksleriyle rakiplerinin düşünce gücüne pozitif etki yaparken, takımın içindeki adamları da Truva Atına dönüştürür. Sahada herkes birbirinin ruhsuzluk kopyasıydı çünkü. O yüzden lig başlarken kuşkuların kutusu dolu. Bırakın transfer yapmayı takımın içindeki özel isimlerin problemlerini çözmekle bile uğraşılmamış. Verdiklerini geri alma ihtimali olan, fiziksel ve ruhsal olarak hazır görünmeyen bir Icardi gerçeği duruyordu sahada. Rakibini kutlamaya bile çıkmayan bir futbolcunun "boğuştuğu sorunlar" olduğu muhakkak. Icardi bizlerden iyi bilir, "aşklar da savaşmadan kazanılmaz maçlar da." Ama eli kolu bağlı sanki.