Omuz omuza

Gençlik ve Spor Bakanlığı, Türkiye Futbol Federasyonu, Kulüpler Birliği Vakfı ve beİN Medya'nın ortaklaşa düzenlediği 'Omuz Omuza Kampanyası'nda futbolun gücünü gördüm. Kulüp başkanlarının aynı fotoğrafın içindeki bütünlüğünü, teknik direktörlerin ve futbolcularımızın oluşturduğu harika tabloyu. Sevda ve iyilik siperlerinde yerini alanların cümlesini alkışladım. H H H Depremin çocuklarına baktım, gezen sinemaya! Onların küçücük avuçlarına sığan hediyelere. Çocukların kahramanı Mbappe, Fransa'dan bağlanırken kurduğu cümlelerin içindeki insani duyguları alkışladım. Başka dilde yazılsa da konu çocuk olduğunda her mektubun dili aynıdır. Ekranda gülümseyen Mbappe'ye bakarken, "seni çocukluğumdaki futbolcular gibi sevdim" dedim. H H H Böyle günlerin özel insanı Acun Ilıcalı'nın geceyi nasıl ustaca organize ettiğini gördüm. "Bir kutup yıldızı hayırseverlere işaret fişeği gönderiyor" dedim. Deprem çadırlarındaki çocuklara baktım, çizdikleri resimlere yazdıkları isimlere. Doğum günü pastasını üfleyenlere. Teknik direktörlerimizin ve futbolcu kardeşlerimizin telefonlarla aldıkları bağışlarla yüzlerindeki ifade arasındaki sevgi köprüsünden deprem çocuklarının gülümseyerek geçtiğini hayal ettim. Ekinlerin hasat mevsimiydi sanki. H H H Ülkemin her yerinden kardelenler, şehirden şehire uzanan sarmaşıklar. Karanlığa çakılan kibritler. Sesler yankılandı ekranlardan. Mesajlar büyülüydü mesajlar gizemli. İsmi okunanlar kendilerini onurlandırırken, uzaklardan yeni sesler geldi; "beni yok saymayın, ben de ordayım!" İnsanlar cebinden de verdi yüreğinden de. Kumbarasını boşaltıp bağışlayan istiridye kabuğunda inci gibi evlatlarımız vardı. "Bu benim halkım" dedim, "benim insanım." H H H Biliyoruz ki çocuklar hayata emanettir ölüme değil. Martı kanatlarında çocuklara