Mektup!

Futbolda adaletin sihirli lambadan çıkmasını bekliyoruz. Oyun içinde oyunları seyrederken, futbolumuzun değer kaybını sadece izlenme oranlarında ve parada arıyoruz. Adaleti, asaleti ve zarafeti reddederken! Verilen ve verilmeyen penaltılardan, gösterilen ve gösterilmeyen kartlardan kimse rahatsız olmuyor. Bir pozisyon deyip geçmeyin bir pozisyonda neler gizli. Rizespor-Galatasaray maçında Abdülkerim'e yapıldığı farz edilen sıradan harekete faul verip sarı kart gösteren hakem, Galatasaray'ın attığı golde Abdülkerim'in "duble faulüne" devam diyorsa, bazı hakemlerin görüşlerdeki netlik düdüklerindeki mertlik bozuk demektir. Pendikspor maçında Ferdi Kadıoğlu'na neden penaltı verilmediğini sorgulamak yerine, o hakemin hala görevine devam ettirilmesi meselenin özünü saklayamaz! Elbet her maça hakem lazım ama bazılarının meslekten elini eteğini çekmesi lazım. Kirli tencereye uymak için yuvarlanan kapakları hiçbir su paklayamaz çünkü!

Fenerbahçe'nin 3 Temmuz operasyonunu hatırlayın. Güç dengelerinin sahada değil masa başlarında değiştirildiği bir düzen oluşturuldu ve hala devam ediyor. Bir kulübün onca saldırının ortasında tek başına bırakılması bile çok şeyin sebebiydi. Yeraltından çalışmanın ve bel altı vurmanın geçerli olduğu dünya kurulduktan sonra çok şeylerimizi kaybettik ve aramıyoruz.

Bizler haksızlığa karşı durma taraftarıyız! Futbolun içinde doğru adamların var olmasından yanayız, her türlü kirin içindeki entrika uzmanlarının "temiz" gösterilme çabasından değil. İnsanlık borsasında ciğeri beş para etmeyen adamlar belki dolar içinde yüzecektir ama başları ömür boyu eğik kalacaktır. Öte yandan tek göz odalı evlerde bir leğenin içinde yıkanırken gözüne sabun kaçmasın diye annelerine başını eğen çocuklar, o başlarını büyüyünce hiçbir zaman eğmediler. Kim kazanırsa onu alkışladılar. Asli görevi tanıtım olan sponsorların kendilerini gizlediği başka bir ülke yeryüzünde yoksa, ikinci lig takımlarından Tuzlaspor'un bilet fiyatlarının 21 bin lira olmasından "kuşku duyulmuyorsa" futbolun marka değerini yükseltmek kimsenin harcı değil.

Haftalar ilerledikçe, adaletle buluşmak için istenilen randevular verilmeyecekse, oyun içinde oyunları izleyeceğiz demektir. Bunun bedeli de çocuklarla ve büyüyen nefretle ödenecektir. Çünkü anlam boşluklarını insani duygularla dolduranların yerini her türlü şartta cebini dolduranlar aldı ihanet baki kaldı. Kötülüğün aynasına bakıp saçlarını tarayanlarla, masum olduğu halde suçlanıp adalet arayanlar arasında çelişkilerle yüklüdür bu ülke.