Fenerbahçe'de yeniden göreve getirilen İsmail Kartal'ın "her şeyi tersine çevirebiliriz" açıklamasına baktım. Tabii ki taraftarı yeniden ayağa kaldırmak gerekiyor ama İsmail Kartal kendine sormalı. "Bana güvenildiği için mi geldim, başkalarını bulamadıkları için mi" "Fenerbahçe'yi bu hale getirenler sezon sonuna kadar da olsa arkamda duracak mı" Çünkü Fenerbahçe yönetimi 4 sezondur eski filmleri yeniden 'vizyona' koyuyor ama işlerine gelmeyince 'ben bu filmin sonunu biliyorum' diyor ve filmi yarıda kesiyor. Sonra bir hayal rüzgarı esiyor. Unutulmasın ki teknik adamların 'taraftarın önüne atılan yem' sayıldığı bir ülkede yaşıyoruz. İsmail Kartal yalnızdır ama bu yalnızlığı en iyi anlayacak olan da Fenerbahçe taraftarıdır ve o taraftar yönetime vermediği desteği İsmail Kartal'a verecektir. Peki, İsmail Kartal kalan maçların hazinesinin derdine mi düşecektir, kaybolan değerlerin peşine mi Yönetenin de yönetildiği bir düzende futbolcuların ağalık sistemi saltanat sürerken, Fenerbahçe'nin eleştirildiği için değil daha iyisini yapamadığı için kahreden futbolculara ve yöneticilere ihtiyacı var. Bir zamanlar hayatımızın her alanında delikanlı ıslıkları duyulurdu. Paranın muslukları açıldıktan sonra zarafet çevrimdışı oldu delikanlılık dil değiştirdi. Paranın cilvesiyle haşır neşir olmak varken yanlışların dile getirilmesine gerek duyulmadı. Paranın karşısında yelkenleri suya indirenlerin "cilalı taş devri" her daim moda! O yüzden iki çocuğun aralarında yaptığı konuşmayı sizlere aktarmalıyım. "Benim babam başkalarını düşündüğü için suçlu sayıldı, senin baban kendinden başkasını düşünmediği için paraya boğuldu!" Çocukluğumda sırtında taşıdığı çuvallarla bile başkalarına zahmet vermekten korkan namuslu bir adam vardı. Kıt