Fenerbahçe'de her sezon başı gereksiz kaybedilen puanlardan sonra "zamana ihtiyaç var" masalını dinliyoruz. Sonra bir bakıyoruz ligin sonu gelmiş ve "kıytırık pozisyonlarda" kaybedilen puanlar sezon sonunda hesaplandığında her şey bitmiş oluyor. Zaman yaraları sarsa da her şeyi alıp götürür, geçerken de hiçbir şeyi unutmaz. O yüzden Alanyaspor maçı bana geçen sezon şampiyonluğun kaybedilme anlarından olan 3-3'lük Kayserispor maçını hatırlattı.
Yeni bir teknik direktörün oyunu okumak için en azından geçen sezonun maçlarını izlemek gibi bir zorunluluğu vardı, belli ki ihtiyaç duymamış. Eldeki kadroyu elbette yenileriyle onaracak ama bazı adamlar var ki Fenerbahçe'de çok şeyin kaybedilme sonuçlarını oluşturuyor. Szymanski, Talisca ve Fred bunların başında geliyor. Sanki hepsi sözbirliği etmiş; "bugün de bizden görüp göreceğiniz futbol bu kadar!" İrfan Can Kahveci'yle oyuna başlamamak Mourinho'nun "hain projesini" sürdürmek demekse, Tedesco'yu farklı kılacak olan ne Böyle bir adamla teknik adamların alıp veremediği ne olabilir Bu adamın üzerine oynanan oyunların sonuna gelinmelidir. Tedesco'nun ilk keşfi de Fenerbahçe kendine yeniliyorsa bunun önüne geçmek olmalıdır. Her şeyi zamana bırakmak kolay iş ama bazen ele verdiklerinden fazlasını gelecek zamana saklar şimdiki zaman. O yüzden acele etmekte yarar var! Futbolculara aşılanması gereken de "90 dakikayı ciğerlerinize çekin, o zaman kendinizi futbol olarak da keşfedeceksiniz ruh olarak da!"
Zaman tünelinden geçerken karanlık adamlar bile yüzlerini saklayamaz. Mourinho'nun "ne mal olduğunu" Türkiye'de bulunduğu zaman zarfında daha iyi anladık. Muhteşem bir yata bindirilen züppe, kürek çekmenin ne demek olduğunu bilmediği için sadece caka sattı. Aldıklarını ödeştirmek gibi bir erdeme sahip olmadığını cümle aleme belgeledi. Ne acıdır ki Fenerbahçe bu adamla hem ligde hem Avrupa'da teslimiyetini resmetti.
Mourinho, Benfica'ya dönüyorsa Fenerbahçe'yi nasıl sattığını da belgeliyor demektir. Paraya tapan bir adamın Benfica'yla oynanan Şampiyonlar Ligi ön eleme maçları öncesi ve sonrası konuşmalarını hatırlayın. O maçlara Fenerbahçe'nin teknik direktörü olarak çıkmadığını hepimiz gördük. Tetikteki düşman gibiydi ve muradına erdi. Parayı sevenlerin haysiyeti ve onuru sevmediklerini gördük. Bu ülkede öyle bir sistem vardır ki, çamura batanlara koyacak yer bulunmaz, insanlığı ve zarafeti paranın üzerinde tutanlar çalışacak yer bulamaz. Bu gerçeği sadece Mourinho'da değil her meslekte ve nicelerinde gördük. O yüzden para için ruhunu satanların yüzünü şeytan görsün!