Eleştiri!

Gururlu insanlar; düşmesin diye gözyaşlarını kirpiklerinde tutarken, ayağa düşen yorumculuk onları besleyen yöneticilerin gururudur. Yağcıların transfer borsası sezon sonunda bile üst düzeyden işlem görürken birçoklarının maaşa bağlandığı bilinir, üstelik her türlü borçlar itinayla silinir!
Gerçeklerin itiraf dilmediği, günahlarını başından savanların el üstünde taşındığı bir futbol düzeninde, eleştiriler karşısında ağaların beylerin cümleleri ağızlarının içinde top gibi yuvarlanırken, eleştirilere verilen fuzuli yanıtlar yöneticilerin suçlarını kanıtlar.
Saygıda kusur etmedikçe bizim görevimiz doğru bildiklerimizi ve gördüklerimizi dile getirmek ve haksız kazananların karşısında durmak. Allah'a şükür bu konuda kimseye minnet borcumuz da yok, kimseden korkumuz da.
Eleştiri ne kadar haklı olsa da mazeret denizinde bir damla bile değildir ama daha önce kullandığım cümlemi bir daha kullanmak zorundayım. "Medyada ipini sahibine teslim eden kuklaları satın almakla elde edilen rant, kendileri hakkında eleştiriyi yasaklayan ağızlara çekilmiş paralı banttır. Oysa haksızlığa kalem oynatmak dünyanın her yerinde bu meslek için sanattır."
Hayallerin tahtına oturmakla gerçeklerin inşaatını yarım bırakmak arasında harcanmış yıllar ortada dururken, her sezon başında dünyanın transferini yapmayı şampiyonluk için gerekçe gösterenler, güçlerini sahada göstermeyi öğrenmedikçe daha çok bekleyecektir.
Aynayı parlatmak için gösterilen çabanın aynanın karşısındaki şahsı parlatmaya yetmeyeceğini gördük ve işaret ettik de ne oldu Eleştirdiğimiz yöneticilerde yıllardır sadece yanlışlar doğrulandı değerler paralandı. Olsun, bizler eleştirilerimizi geleceğe olduğu kadar geçmişe de borçlananları işaret etmek adına yapıyoruz. Unutulmasın ki kazanılmış değerleri kaybetmek borçların en ağırıdır. En çok da çocuklara!
Bu eleştirilerim her kulüp için geçerlidir. Çünkü duruma müsait olanlar da çoktur sevdasından renk körü olanlar da. Bizler her biçimde adaletsizliği reddederiz, yiğidi öldürmeden hakkını vermeyi severiz.
Her şey kötü giderken umutlarını temize çekenleri saygıyla kabul eder ama bileğini bükenlerin karşısında birilerini de ceket iliklemeye davet ederiz. Şimdiye kadar hiçbir davetimin rağbet görmediğini üzülerek belirtmek zorundayım. O yüzden adalet ve asalet sadece ütopyadır artık.