Futbolda kardeşlik sözcüğünde isimleri kayıp olanların kurdukları cümleler ayıpsa, onlara mecbur mu kalacağız, yoksa pusulasını mı değiştireceğiz nefretin
Bugün bayram. Kalp kırma töreni değil el verme zamanı. Nefretle ve şiddetle beslenmekten vazgeçme zamanı. Ama kime söylüyoruz
Kötülüklerin anlam kazandığı bir zaman dilimindeyiz artık.
Bakmayın sezonun bitmesindeki suskunluğa, adalet zarafet ve asalet kombinasyonu futbolumuzda asla gerçekleşmeyecek.
Markalaştırma duygusunun kaliteye vermediği değerle, çocuklarımıza vermeleri gereken değer arasında sıkışıp kalanların gelecek zamanları öldürmüş olma ihtimali yüksek.
O yüzden bu kafayla asla eskisi gibi olmayacak hiçbir şey.
Ne olduysa paranın çoğalmasından sonra oldu, para insanlığı ve haysiyeti yendi. Yoksul olmak insanı değersiz yapmaz ama şerefsiz kara para kasalarını, bahis baronlarını değerli yapan sistemden korkulur. O adamlar futbolun içine kolayca girdiyse, bu kiri temizlemek yüzyıllar alır.
Sistemin fedaisi olmakla mazinin düşmanı olmak arasındaki bağlar gittikçe güçlendiyse, ortalık onların pis kokusuyla beslendiyse, bayramlar sararmış takvim yapraklarında kaldı demektir.
Futbolda ayakları yere basmayanlar hava basmayı sever, kendileriyle özel bağlantılı menajerlerin ağzının içine düşenler de para basmayı sever.
Nefret ve düşmanlık adına bütün cümleler iri harflerle yazılırken, ezeli rekabetin ve dostluğun sessiz harfleri bile kitaplardan silindiyse ve birbirine kin güden düşmanlık el veren dostluğu yendiyse, bayramlar geçmişteki aydınlık pencerelerinde kaldı demektir.
Transfer sezonunda itinayla istiflenen kazıkların çakılmasıyla, kulüplerin yere çakılması arasındaki bağlantının bayramı başlamadı henüz.
Eleştiriler düşünce israfı sayılırken, maaşa bağlanmış yağdanlıklara her gün bayram yaşatılırken, yöneticiler ve teknik adamlar için gerçeklerin hükmü olur mu
Külüstür apoletler ülkesinde güzel insanları bir kaşık suda boğanların ve öldürdükleri değerlere inat her sezon yeniden doğanların bayramı hiç bitmez!
Geçenlerde bir arkadaşım, "biz talihsiz bir nesiliz, neler gördük neler" dedi. Şöyle bir düşündüm de gerçekten çok çektik ama arkadaşımızın bisikletiyle tur atmanın, bayramlık ayakkabıyı yatağının altında saklamanın ve suyu çeşmelerden içmenin ne demek olduğunu da en iyi bizler biliyoruz. Siyah beyaz fotoğraflardaki insanların bakışlarındaki temizliği renkli fotoğraflarda göremiyorsak kayıplarımız büyük.