Sadece Moskova'ya değil, oradan da Pekin'e gidecekti "Özgürlük Ordusu"! Hepsi hayal oldu! Bir gerçek varsa, 70 bine yakın Ukrayna askeri, 726'sı çocuk 14 bin civarında Ukraynalı sivil, dünyaya nizam verme heveslisi Neoconlar ve "müdahaleci" Küreselcilerin kurbanı oldu. Bu arada bazı kaynaklara göre 223 bin Rus askeri de Ukrayna'da öldü. Rusya'nın, halkının çoğunluğu etnik Rus olduğu iddiasıyla işgal ve hatta ilhak ettiği Ukrayna'nın 6 ilinde 14 bin sivilin de öldüğü tahmin ediliyor.

Rusya'nın Ukrayna üzerinde toprak talepleri vardı; bu amaçla kitle gösterileri yoluyla açıktan, Rus ajanı olduğu öne sürülen siyasetçileri cumhurbaşkanı ve milletvekili adayı yaparak el altından Ukrayna'nın iç siyasetine ve seçimlerine müdahale ettiği biliniyordu. Ne var ki Ocak 2008'de Cumhurbaşkanı Viktor Yuşçenko, Başbakan Yulia Timoşhenko ve Parlamento Başkanı Arseniy Yatsenyuk, Bükreş'te yapılan zirvesine NATO'ya kabul edilmek için ortak bir mektupla başvurmaları ve NATO'nun da sadece Ukrayna'ya değil Gürcistan'a da "Bekleyin, şu anda değil ama yakında sizi üye olarak alabiliriz" şeklindeki cevabı, Rusya açısından işleri hızlandıran bir etki yarattı.

Rusya Ağustos ayında Gürcistan'ı kısmen işgal etti. Başkan Obama'nın ve dışişleri bakanı Rice'ın Ukrayna'nın NATO üyeliği ile ilgili demeçleri sürdürmeleri, Rusya'nın siyasete müdahalesini arttırdı ve NATO yanlısı olmayan Viktor Yanukoviç başkanlığa seçildi. Ne var ki Rusya aleyhtarı sokak gösterileri başladı. Yanukoviç'in Rusya'ya sığınması, yeni başkanın NATO ile entegrasyon çalışmalarına başlaması, Rusları harekete geçirdi: Mart 2014'te Kırım'ı karadan ve denizden kuşatan Rusya, her ikisi de Sovyetler Birliği'ne bağlıyken Ukrayna'yı bıraktığı Kırım'ı geri aldığını öne sürerek önce işgal sonra da ilhak etti.

21'inci yüzyılda bir ülkenin başka bir ülkenin toprağını zorla işgal edip, ilhak etmesi elbette kabul edilebilir bir davranış değildi. Batı ülkeleri, özellikle ABD bu duruma yoğun bir diplomasi yoluyla müdahale etmek yerine, Ukrayna Cumhurbaşkanı Petro Poroşenko ile NATO ve AB üyeliği için görüşmeleri arttırdılar; Ukrayna parlamentosu, "Bundan sonra dış ilişkilerimizin temel amacı NATO'ya katılmaktır" diyen yasa bile çıkarttı. 2019'da Zelensky'nin başkanlığa seçilmesi ise bu gidişi hızlandırdı ve NATO, Ukrayna'nın tüm üyeliğe geçişini düzenlemek için bir Membership Action Plan (MAP) (Üyelik Eylem Planı) açıkladı.

Hemen hepsi "NATO bir gün bizi yok edecek!" korkusuyla eğitilmiş eski Sovyet yöneticileri olan bugünkü Rusya yöneticileri için, adının kısaltılmışı bile "harita" anlamına gelen bu plana göre Ukrayna'ya milyarlarca doları bulan askeri ve ekonomik yardımların başlaması, batılı uzmanların Ukrayna ordusunu eğitim programları düzenlemeleri birer tehditti. Putin, açıkça, "Saldırgan NATO ittifakı sınırlarımıza dayandı!" diyor; ancak eski başkan Biden bu demeçlerin Ukrayna için felaket habercisi olduğunu ya görmüyor, ya da görmezden geliyordu.